Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3936 Esas 2017/3331 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3936
Karar No: 2017/3331
Karar Tarihi: 03.05.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3936 Esas 2017/3331 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, katılana ait şirket kaşesini kullanarak sahte senet oluşturup vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla asliye ceza mahkemesinde yargılanmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinde suç kastından söz edilemeyeceği yönündeki kararı göz önünde bulundurularak, gerçeğin ve suça konu senedin katılanın bilgisi ve rızası üzerine düzenlenip düzenlenmediği tespiti için araştırma yapılması ve sonucuna göre sanığın suç kastının saptanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesine ilişkin uygulamayı yeniden değerlendirme kararı alması nedeniyle hüküm bozulmuştur.
Açıklama:
- Resmi belgede sahtecilik suçu işlendiği iddiasıyla asliye ceza mahkemesinde yargılanmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir.
- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun sahtecilik suçlarına ilişkin kararları göz önünde bulundurularak, senedin sahte olup olmadığının tespiti için araştırma yapılması ve sonucuna göre sanığın suç kastının saptanması gerektiği belirtilmiştir.
- An
11. Ceza Dairesi         2015/3936 E.  ,  2017/3331 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanığın yetkilisi olmamasına rağmen katılana ait şirketin kaşesini kullanmak suuretiyle sahte olarak oluşturduğu senedi mağdur ..."ye vermek suretiyle atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan kamu davasında;Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; Sanığın savunmalarında daha öncede şirket adına senet düzenlediğini, katılan ..."ın şirkete malzeme satan firmalara malzeme alımı ile kendisinin ilgileneceğini söylemiş olduğunu, bu senedi de onun talimatı ile düzenlediğini beyan ettiği, mağdur ..."nin de ölmeden önce soruşturma aşamasındaki ifadesinde sanığı Eti Tıp Merkezinin mesul müdürü olduğunu bildiğini, doktor ..."ın sanığa vekalet verdiğini hatırladığını beyan ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, gerçeğin ve suça konu senedin katılanın bilgisi ve rızası üzerine düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti bakımından, sanık tarafından katılan adına daha önce imzalanıp ödenen senetler olup olmadığı araştırılıp gerektiğinde senetlerin verildiği kişilerin de tanık olarak dinlenmesi sonrasında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın suç kastı saptanıp, hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.