11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/335 Karar No: 2017/3240 Karar Tarihi: 31.05.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/335 Esas 2017/3240 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/335 E. , 2017/3240 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/09/2015 tarih ve 2015/304-2015/361 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin "... Ticaret Limited Şirketi" markasının ve ticaret unvanının sahibi olduğunu, müvekkil şirketin ayrıca "..." markasının sahibi olduğunu, davalının müvekkilin markası ile benzer işaretli ve müvekkilinin tescilli markaları ile aynı mal ve hizmetler için “...” markasını tescil ettirdiğini, davacının “...” ibareli markasının tanınmışlığından yararlanmak için kötüniyetli olarak davalının markayı tescil ettirdiğini ileri sürerek davalı adına tescilli "..." markasının KHK "nın 7. ve 8. maddeleri gereğince hükümsüzlüğüne, terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu emtia listelerinin benzer olmadığını, marka işaretlerinin farklı olduğunu ...’de “...” ibaresini içeren aynı mal ve hizmetlerde kullanılan farklı markalar olduğunu, kötüniyet iddialarının yerinde olmadığını, davacının markasının tanınmış olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, 556 sayılı KHK’nin 8/1-b uyarınca ilişkilendirme ihtimalini içerecek şekilde iltibas tehlikesi mevcut olduğu, 556 sayılı KHK’nin 8/1-5 bendi uyarınca davacının tescilli ticaret unvanın kılavuz sözcüğünün “...” olduğu, davacının hükümsüzlük talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 31/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.