20. Hukuk Dairesi 2017/7998 E. , 2017/7167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
Taraflar arasındaki davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi Başkanlığınca (ilk derece mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
1) Dava, hakem kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir.
2) ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesince, tahkim yargılamasında mahkeme tarafından yapılacağı kabul edilen her türlü karar ve işlemlerde HMK"nın 410. maddesi hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
3) ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi Başkanlığı ( ilk derece mahkemesi sıfatıyla) tarafından ise somut uyuşmazlıkta yabancı hakem kararının konusu ticari alım satımdan kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğundan, Yargıtayın (19.Hukuk Dairesinin 26/01/2007 Tarih, 20016/11095 Esas 2007/451 Karar) yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre esas uyuşmazlığın konusuna göre asliye ticaret mahkemeleri görevlidir. Dolayısıyla ... 7.Asliye Ticaret Mahkemesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla istinaf mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin kararı usul ve yasaya uygun değildir. HMK"nın 360. maddesinde; "Bu bölümde aksine hüküm bulunmayan hallerde, ilk derece mahkemesinde uygulanan yargılama usulü, Bölge Adliye Mahkemesindede uygulanır." hükmü yer almakla, ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılacak işlerde, HMK"nın istinaf bölümünde düzenlenmeyen hususlarda, ilk derece mahkemesindeki usul kurallarına göre karar verileceğinden, uyuşmazlığa bakmaya ilk derece mahkemesi sıfatıyla görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
4) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 410. maddesinde “Tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme tahkim yeri bölge adliye mahkemesidir. Tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli ve yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri bölge adliye mahkemesidir.” ifadelerine yer verilmiştir.
5) Somut olayda açıkça, yabancı hakem kararının usulüne uygun olarak verilip kesinleştiği gerekçesiyle tenfizi istenmiştir. Dolayısıyla HMK"nın 407 ve devamı maddelerinden kaynaklanan "tahkim" usulüne ilişkin bir talep söz konusu olmadığı gibi HMK"nın 407. maddesi açıkça "Bu kısımda yer alan hükümler, 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununun tanımladığı anlamda yabancılık unsuru içermeyen ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanır." denilmek suretiyle, yabancılık unsuru içermeyen ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği uyuşmazlıklar, 6100 sayılı HMK kapsamındadır.
6) Bu kapsamda yabancı hakem kararlarının tenfizinde görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin usul hükümlerinin gözönünde bulundurulması gerekmektedir.
7) Yargıtayın ilgili Daireleri ise; ticari dava niteliğindeki yabancı mahkeme kararının tenfizinde asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu kabul etmektedir. Asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda 26.6.2012 tarihli 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucu görev ilişkisi haline getirilmiştir. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişkide göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacaktır.
8) Yargıtay, asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişkinin iş bölümü ilişkisi olarak düzenlendiği dönemde verdiği kararlarda yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde iş bölümü itirazında bulunabileceğini kabul etmekteydi. (Yargıtay 19. HD 26.1.2007, 2006-11095/451.)
9) Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de tanınması ve tenfizinde 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Asliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5. maddesinde 9.2.2011 tarihli ve 6110 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda asliye ticaret mahkemeleri toplu mahkeme iken tek hakimli mahkeme haline getirilmiş ve asliye ticaret mahkemeleri genel mahkemeler arasında kabul edilmiştir.
10) 5235 sayılı Kanunda 6545 sayılı Kanunun (RG 28.6.2014, sa: 29044) 45. maddesi ile değişiklik yapılmış ve asliye ticaret mahkemelerinin bazı uyuşmazlıklar için tek hakimli, bazı uyuşmazlıklar için toplu mahkeme olarak görev yapacağı hükme bağlanmıştır.
11) 5235 sayılı Kanunda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun, asliye ticaret mahkemelerinin toplu mahkeme olarak görev yapacağı uyuşmazlıkları sayarken yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizine yönelik davaları da belirtmiştir. Bu düzenlemeye göre yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizine yönelik davalarda tenfiz istenen para ile ölçülebilen miktara bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri görevlidir ve bu mahkemeler anılan uyuşmazlıklarda yargılamayı heyet halinde yapacak ve kararını verecektir.
12) Somut uyuşmazlıkta yabancı hakem kararının konusu ticari alım satımdan kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğundan, Yargıtayın (19.Hukuk Dairesinin 26/01/2007 Tarih, 20016/11095 Esas 2007/451 Karar) yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre esas uyuşmazlığın konusuna göre asliye ticaret mahkemeleri görevlidir.
13) Buna göre uyuşmazlığın ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlanması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/10/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.