Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/29858 Esas 2011/9927 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
                Borçlu aleyhinde Tüketici Mahkemesi"nin, ayıplı aracın borçluya iadesi ile aynı marka ve model ayıpsızının borçludan alınarak alacaklıya verilmesine, ilişkin ilamına dayalı olarak  ilamlı takip  başlatılmıştır. Borçlunun aynen teslimin mümkün olmadığını bildirilmesi  üzerine, icra müdürlügünce  araç değeri bilirkişiye tesbit ettirilmiş, bu değerin düşük olduğu ve yenidin tesbiti talebiyle alacaklının icra mahkemesine müracatı üzerine, mahkemece  bilirkişi vasıtasıyla değer tesbiti yaptırılmıştır. Alacaklı   vekilinin  kararı  İİK 24 e aykırı olduğundan bahisle temyizi   üzerine,  mahkemece ek kararla , İİK nun 128 a-5 .maddesine göre kararın kesin olduğundan temyiz  talebinin reddine karar verilmiştir.
                İcra Mahkemesi" nin  İİK "nun 128/a  maddesi  gereğince gayrimenkulün satışına  esas değerinin tesbitine  ilişkin icra müdürlüğü işleminin  şikayeti  üzerine  verdiği  kararları  bu madde kapsamınca  kesin niteliktedir. Şikayet konusu  yapılan ise icra müdürlüğünce İİK" nun 24 . maddesine göre  ilam konusu edilen menkulün değerinin tesbitine  dair işlemi olup, bu konudaki icra mahkemesi kararının  İİK 363 . maddesi gereğince  temyizi kabildir. Bu nedenlelerle , mahkemenin   24.09.2010 tarihli   2010 / 343 esas  ve 975  sayılı EK  kararının oy birliğiyle kaldırılmasına  karar verilip, alacaklı vekilinin icra mahkemesinin 16.6.2010 tarih ve aynı sayılı kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi;
                  İİK.nun 24.maddesi taşınır teslimine ilişkin olup, 24/4.madde hükmü taşınırın borçlu yedinde olmaması halini düzenlemektedir. Buna göre taşınır borçlu yedinde bulunmaması ve taşınır malın değeri ilamda yazılı olmaması veya çekişmeli olması halinde, icra müdürülüğünce haczin yapıldığı tarihteki rayice göre değeri takdir olunur. İİK.nun 24/5. madde hükmün de ise, taşınırın değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorularak  alınacak cevaba göre tayin edilir.
              Somut olayda takibe konu ilamın hüküm bölümünde, ayıplı otonun ayıpsız misli ile değiştirilmesi  öngörülmüştür. Borçlu vekili, ilama konu aracın ellerinde bulunmadığını ve İİK. nun 24.maddesinin uygulanarak aracın değerinin tespitini istediğine göre , icra müdürünce aynen ifa mümkün olmadığından İİK.nun 24/5.madde hükmü uyarınca Ticaret Odasından aracın değerinin sorularak belirlenmesi gerekirken, doğrudan bilirkişi marifeti ile değer tespiti yapılması doğru değildir.
              Bu durumda mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü"nün İİK.nun 24/5.madde hükmüne aykırı işleminin iptaline ve anılan madde hükmü doğrultusunda işlem yapılmasına karar verilmesi yerine, bilirkişi incelemesi yapılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.