Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/8977 Esas 2016/1633 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8977
Karar No: 2016/1633
Karar Tarihi: 22.02.2016

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/8977 Esas 2016/1633 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuyla ilgili mahkumiyet hükmü temyiz edildi ve Yargıtay tarafından incelendi. Sanık müdafiinin hükümlenen ceza miktarını göz önünde bulundurarak yaptığı duruşmalı inceleme talebi reddedildi ve inceleme duruşmasız yapıldı.
Yargıtay, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerektiğini ve gerekçenin akla, hukuka ve maddi olaya uygun, kanuni, yeterli ve geçerli olması gerektiğini belirtti. Ayrıca, gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin ve mevcut delillerin tartışılması, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, suçun nitelendirilmesi ve delillerle sonuç arasında mantıksal ve hukuksal bütünlüğün sağlanması gerektiğini vurguladı.
Mahkeme kararında mağdurun çelişen ifadelerine, sanıkların suçu hangi nedenle işlediğine ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasının nedenlerine açıklık getirilmediği için kanuna aykırı bulundu ve bozulmasına karar verildi.
Kanun maddeleri:
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141. maddesi
- CMK'nın 34/1, 230 ve 289/g maddeleri
14. Ceza Dairesi         2015/8977 E.  ,  2016/1633 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ
DÜŞÜNCE : Onama, bozma

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
Sanık ... müdafiin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin hükmedilen ceza miktarıda nazara alınıp 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230, 289/g ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması ve gerekçenin de, akla, hukuka ve maddî olaya uygun, kanuni, yeterli ve geçerli olması, sonuca ulaştıran mantıksal zinciri aralıksız ve boşluksuz göstermesi gerektiği, Yargıtayın bu denetim işlevini yerine getirebilmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilip mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiillerinin nitelendirilip ulaşılan kanaatin belirtilmesi ve delillerle sonuç arasında bağ kurularak mantıksal ve hukuksal bütünlüğün sağlanması gerektiği ve hükmün gerekçe içermemesinin de 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği gözetilmeden, mağdurun aşamalarda birbiriyle çelişen beyanlarından hangisine ve niçin itibar edildiği ve sanıkların atılı suçu hangi nedenle işlediği açıklanmadan ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasının gerekçeleri gösterilmeden hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.