20. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7075 Karar No: 2020/1333 Karar Tarihi: 27.02.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/7075 Esas 2020/1333 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkum edilmiş ancak kullanmak için bulundurma suçundan açılan davada ise sanığın denetimli serbestlik tedbirleri kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmede yetersiz kaldığı belirlenmemiştir. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK’nın 191. maddesi, TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrası, 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ve 85. maddesi.
20. Ceza Dairesi 2019/7075 E. , 2020/1333 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1-Sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra, işlemiş ise 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi, 2- Dosya kapsamından; sanık hakkında 24/02/2012 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik kararına ilişkin olarak 19/12/2012 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek tedbirin infazına başlanıldığı, sanığın 19/03/2013 ile 21/10/2013 tarihleri arasında vaka sorumlusu ile 8 görüşmeye katıldıktan sonra 21/11/2013 tarihindeki vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmayarak denetim planına uymaması üzerine, 23/12/2013 tarihli uyarı yazısının 10/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın yeniden başvurmaması üzerine ise evrakın kapatılarak mahkemesine gönderildiği, belirtilen ihlal üzerine yapılan 20/01/2015 tarihli celsede sanığın ‘’ 2013 yılının eylül ayında silahlı saldırıya uğrayıp ayağımdan yaralandım ve beş altı ay tedavi gördüm’’ şeklindeki beyanı üzerine dosya arasına getirtilen belgelerden sanığın 03/09/2013 tarihinde ateşli silah yaralanması nedeniyle Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi ye başladığının ve tedavinin 18/02/2014 tarihine kadar devam ettiğinin anlaşıldığı; 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü karşısında; belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunan ve yükümlülüklerine uymaya çalışan sanığın tedavisi nedeniyle denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinin kabul edilemeyeceği gözetilmeden hakkında mahkûmiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 27/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.