3. Ceza Dairesi 2021/1260 E. , 2021/9691 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2019 tarih ve 2016/311 – 2019/69 sayılı kararı
Suç :Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme
Hüküm : Sanıklar ..., ..., ..., ... yönünden; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1, 58/9, 63/1. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
Sanıklar ..., ..., ..., ... yönünden; TCK’nın 314/3 ve 220/7. maddeleri delaletiyle 314/2, 220/7-2. cümle, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1, 58/9, 63/1. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
Temyiz edenler : Sanıklar ..., ... ve ... ile sanıklar müdafileri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ... ve ... ile sanıklar müdafileri dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... yönünden yapılan incelemede,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutunun tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip duruşmada CMK"nın 217. maddesi gereğince sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulup değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm verilmesi,
3-... yönünden yapılan incelemede,
Sanığın dosyada mevcut BankAsya hesabının ve hesap hareketlerinin incelenmesinde her ne kadar 30.01.2014 tarihinde hesabın açıldığı ve söz konusu hesaba 194.000,00 TL tutarında para yatırıldığı görülmekte ise de sanığın söz konusu parayı örgüte yardım saikiyle yatırdığı yolunda dosyada bir delil elde edilemediği, sanığın hesabının devam eden aylarında örgüt tarafından para yatırılması yolundaki diğer çağrılarla benzer bir artışın meydana gelmediği gibi TMSF tarafından bankaya el konulmasından sonraki dönemde de sanığın hesabında mevduatın kalmaya devam ettiği gözetilerek sanığın örgüt talimatı ile Bank Asya"ya para yatırdığına dair yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, mevcut şüphenin de sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın ... 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.