21. Hukuk Dairesi 2015/8137 E. , 2015/9716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 08/09/1991-04/05/2001 tarihleri arasında geçen hizmetlerinin fiili hizmet süresi zammından yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının .... Eklem Hastalıkları Hastanesi nezdinde 08.09.1991- 04.05.2001 tarihleri arasındaki çalışmalarında fiili hizmet süresi zammından faydalanması gerektiğinin tespiti ile bu talebin reddine ilişkin 27.02.2012 tarih ve 70477039 sayılı kurum işleminin iptali istemlerine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davalı kurumun 27.02.2012 tarih ve 70.477.039 sayılı işleminin iptali ile davacının 02.06.1997-04.05.2001 tarihleri arasında 5434 sayılı kanunun 32. maddesinin d fıkrası gereğince fiili hizmet süresi zammından faydalanabileceğinin tespitine hükmedilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacının, ... Kemik Hastalıkları Hastanesinin 22.09.2003 tarihli .... yazısına göre 02.06.1997-04.05.2001 tarihleri arasında ortopedi atölyesinde hizmetli kadrosunda .... iştirakçisi olarak görev yaptığı, 5434 sayılı Yasanın 32. maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca fiili hizmet zammından yararlandırılma talebinin davalı kurumca 27.02.2012 tarihli yazı ile davacının hizmetlerinin 5434 sayılı yasanın 32. maddesi kapsamında olmadığı gerekçesi ile reddedildiği ve davacının bu işlemin iptali amacıyla ... İdare Mahkemesine dava açtığı, .... İdare Mahkemesi"nin 05.04.2012 tarih ve 2012/362 E-372K sayılı kararı ile davanın 5510 sayılı Yasanın hükümlerinin uygulanmasından kaynaklı uyuşmazlık olarak nitelendirilerek adli yargıda (İş Mahkemelerinde) görülmesi gerektiği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemelerin görevi ve yargı yolu "yasa"ile belirlenmiş olup, kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle, yargılamanın her safhasında, mahkemece, resen nazara alınır.
5510 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin birinci fıkrası "Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20"nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir." hükmünü getirmiş, aynı maddenin sondan ikinci fıkrası ise, "Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre itibari hizmet süresine müstehak kadro ve görevlerde bulunanlardan bu Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin itibari hizmet süreleri hakkında, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlerinin uygulanmasına devam edilir." hükmünü getirmiş olup, 5510 Geçici 4. maddesinin 8. fıkrasında ise, "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların kesenek ve karşılıkları, fiili hizmet zammı ve itibari hizmet süresi karşılıkları ile %100 artış farkları hakkında 5434 sayılı Kanunun bu Kanunun yürürlüğe girmeden önceki hükümleri uyarınca işlem yapılır..." hükmüne yer verilmiştir.
5434 sayılı .... Kanunu iştirakçisi olan davacının 5510 sayılı Yasa kapsamındaki fiili hizmet zammından kaynaklanan uyuşmazlığın, yukarıda sıralanan düzenlemeler ışığında idari yargıda çözümlenmesi gerektiği yönü gözetilmeksizin, davanın esasına girilerek, karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 0/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.