Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/28720
Karar No: 2011/9867

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/28720 Esas 2011/9867 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bakırköy 3. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, toplu yapı kapsamındaki ortak yapılar, kat malikleri kurulu tarafından yönetilir ve yönetim tarzı bu kurulun kararıyla belirlenir. Yöneticiler, dahil oldukları kat malikleri kurulu tarafından vekil gibi sorumlu tutulabilirler. Yöneticilerin ancak yasal temsilci sıfatıyla yaptığı sözleşmelerden dolayı üçüncü kişilerle husumet yöneltilebilir. Yöneticilerin, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 35. maddesi gereğince ana gayrimenkulün yönetimi ile ilgili görevleri vardır. Dosyaya sunulan toplantı tutanakları yasal prosedüre uygun olmalıdır. Yönetim tarafından keşide edilen çeki imzalayan kişinin mesuliyeti, keşide tarihinde yönetim kuruluna kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilip verilmediğine bağlıdır. Kararda, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 38 ve 35. maddeleri ile HUMK, Avukatlık Kanunu ve BK'nın vekalet akdine ilişkin hükümleri yer almaktadır.
12. Hukuk Dairesi         2010/28720 E.  ,  2011/9867 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/08/2010
    NUMARASI : 2010/819-2010/1049

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    634  sayılı  Kat  Mülkiyeti  Kanunun  69/3.  maddesine  göre; “Toplu yapı kapsamındaki ortak yapı, yer ve tesisler, bu kapsamda yer alan bağımsız bölüm maliklerinden oluşan toplu yapı kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim tarzı, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu kurul tarafından kararlaştırılır. Bu yetki, yönetim plânında toplu yapı temsilciler kuruluna verilebilir. Yönetim plânında başka türlü düzenlenmemişse, toplu yapı temsilciler kurulu, blok yapılarda her blokta bulunan bağımsız bölüm maliklerince seçilen blok yöneticileri ve blok niteliğinde olmayan yapıların bağımsız bölüm maliklerince seçilen temsilcilerden oluşur. Toplu yapı temsilciler kurulu üyelerinin sayısı ve nasıl seçileceği toplu yapının özelliği dikkate alınarak yönetim plânında belirtilir.” 
    634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 38.maddesi gereğince yönetici kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur. Bir davada veya takipte kimlerin taraf olacağı nasıl temsil edileceği ise H.U.M.K., Avukatlık Kanunu, B.K.’nun vekalet akdine ilişkin hükümlerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu hükümlere uygun temsil yetkisi olmadıkça yöneticinin 634 Sayılı Yasada sayılanlar dışında kat maliklerini temsil yetkisi olmadığından, site yöneticiliğinin aktif ve pasif taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle kural olarak  yöneticilik hakkında icra takibi yapılması usulsüzdür.
    İcra takibinin aktif ve pasif husumet ehliyeti bulunmayan "..... SİTESİ ... 9-10 MAHALLE .................BLOKLARI YÖNETİCİLİĞİ"  aleyhine yapıldığı görülmektedir.
    634 sayılı Yasanın 35. maddesinde yöneticinin görevleri ayrı  ayrı  gösterilmistir.  Bu  görevler  ana gayrimenkulün  yönetimi  ile  ilgili  olup,  yönetimin gerektirdigi ortak giderlerı yapmak yetkisini  de  içermektedir.  Yönetici  yasadan  aldığı temsil  yetkisine  dayanarak  çeşitli  sözleşmeler yapabilir.  İşte  bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda yönetici dava  açabileceği  gibi,  yöneticiye  karşı  da  dava  açılabilir.  Şu hususta belirtilmelidir  ki,  yönetici  vekaletname  ile  tayin  edilen  bir  vekil  gibi  değildir. Yasal  bir  temsilci  olup  yetkisini  yasadan  almaktadır.  Bu  sıfatla  yaptığı  sözleşmeden dolayı kendisine husumet yöneltilebilir.  Öte  yandan  kat  malikinin  veya  kat  malikleri kurulunun  ayrı  bir  tüzel  kişiliğinin  bulunmaması, yöneticinin özel kanundan doğan temsil yetkisini ortadan
     kaldırmaz. Sonuç olarak  denilebilir  ki,  yöneticinin  temsil  yetkisine giren  işlerden  dolayı  ücüncu  kişilerle  yaptığı sozleşmelerden dogan uyusmazlıklarda, aktıf ve  pasif  dava(icra takibi)  ehliyeti bulunmaktadır. Aksinin benimsenmesi durumunda ise, bu kez üçüncü kişilerin  yönetici  ile  sözleşme  yapmaktan  kaçınacakları  ve  bundan kat maliklerinin zarar görecekleri kuşkusuzdur.
              Somut olayda takip dayanağı çekin alacaklı ile yönetim arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan edimin yerine getirilmesi (ödeme) amacıyla verildiği tarafların kabulünde olduğuna göre bu çekin tahsili amacıyla yönetim aleyhinde icra takibi yapılmasında yasaya aykırılık yoktur.
    Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı çekte borçlu gözüken yönetimin, çekte imzası olan yöneticilere genel kurulda kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmediğini, çekin dayanağını oluşturan sıcak su yapım işiyle ilgili de yönetim kuruluna yetki verilmediğini, dolayısıyla dayanak çek ile ilgili olarak borçlu sitenin sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek borca itiraz etmiştir.  Ayrıca borçlu vekili, 28.07.2010 havale tarihli mahkemeye sunduğu dilekçe ile site yönetiminin 10.04.2009 tarihinde değiştiğini, yeni yönetimin Ş... A.., U... K.... ve İ.... H...E...."tan oluştuğunu, daha sonra Ş.... A...."ında istifa ederek yerine Ş... O...."un geldiğini, dolayısıyla çekleri veren yönetimin eski yönetim olduğunu ileri sürmüştür.
    Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 32/4. maddesi; "Kat malikleri kurulu kararları 1"den başlayıp sırayla giden sayfa numaraları taşıyan her sayfası noter mühürüyle tasdikli bir deftere yazılarak, toplantıda bulunan bütün kat maliklerince imzalanır karara aykırı oy verenler bu aykırılığın sebebini belirterek imza koyarlar.” hükmünü taşımaktadır. Dosyaya sunulan, toplantıyı yöneten divan başkanı ve üyeleri tarafından imzalanan “15 Ocak 2009 TARİHİNDE YAPILAN OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINDA ALINAN KARARLAR” başlıklı belge KMK"nun 32. maddesi anlamında usulüne uygun alınan bir kat malikleri kararı olmayıp, bu belgenin yönetime çek düzenleme yetkisi verdiği kabul edilemez.
    Hal böyle olunca, yönetim, kambiyo senedinin (çekin) düzenlendiği tarih itibariyle kat maliklerini temsil ederken B.K."nun 388. maddesi hükmü uygulanır. Çekin keşide tarihi itibariyle, kat malikleri kurulu tarafından, yönetim kuruluna kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin verilmemesi halinde, senedi imzalayan şahsen mesul olur. O tarihte yetki verilmesi halinde ise kat malikleri borçtan sorumlu olur. Mahkemece yapılacak iş; Kat Malikleri Kurulu toplantı tutanaklarının aslı getirtilerek çekin keşide tarihi itibariyle yönetim kurulu üyelerine usulüne uygun kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilip verilmediğinin araştırılmasından sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. 
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi