Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/998 Esas 2018/5449 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/998
Karar No: 2018/5449
Karar Tarihi: 20.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/998 Esas 2018/5449 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi'nin verdiği kararda, suçlu bulunan kişinin silahlı terör örgütüne üye olması nedeniyle ceza aldığı belirtilmiştir. TCK'nın ilgili maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği ifade edilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonunda, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği, suçun doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmemiş ve temyiz davası esastan reddedilmiştir. Hüküm ONANMIŞTIR.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 314/2 maddesi (Silahlı terör örgütüne üye olma)
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi
- TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri.

16. Ceza Dairesi 2018/998 E. , 2018/5449 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.