Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/3132 Esas 2019/11741 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3132
Karar No: 2019/11741
Karar Tarihi: 11.12.2019

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/3132 Esas 2019/11741 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, taksirle yaralama suçu işlemekten mahkum edilmiştir. Sanığın araç kullanırken alkollü olduğu, bu nedenle de bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ancak sanığın eylemi basit taksirle işlenmiştir. Mahkeme, sanık hakkında TCK'nın 22/3. maddesi uygulanmaksızın karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Ancak mahkeme bu maddeyi göz önünde bulundurmadan ceza vermiştir. Bu nedenle mahkeme kararı, kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 89/1, 89/2-b-e, 22/3, 62/1, 51/1-3-7-8, 53/6 maddeleri.
- 5237 sayılı TCK'nın 61/2. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2018/3132 E.  ,  2019/11741 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b-e, 22/3, 62/1, 51/1-3-7-8, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal içinde, bölünmemiş iki yönlü yol üzerinde, gündüz vakti, açık havada Esentepe pazar yeri istikametinden adliye istikametine seyri sırasında, seyir istikametine göre karşı şeride geçip sol tarafta kanalizasyon çalışması yapan katılana çarpması neticesinde, katılanın hayati tehlike geçirecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasıyla neticelen olayda, Adli Tıp Kurumunun bilimsel verilere dayanarak oluşturduğu görüşlere ve Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, 100 promil veya 100 promilden fazla alkol miktarı güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracağından, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin kabul edildiği ve Adli Tıp uygulamalarına göre kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte alkol oranının her saat ortalama 0,15 promil azaldığının kabulünün gerekeceği; sanığın olaydan yaklaşık 2 saat sonra yapılan alkol muayenesine göre 0,65 promil alkollü olduğu dikkate alındığında, olay anında yaklaşık 0,95 promil olduğu anlaşılan sanığın savunmasının aksine, almış olduğu alkolün verdiği etki ile emniyetli bir şekilde araç kullanamayacak olmasına rağmen araç kullandığına dair dosyaya yansıyan ve itibar edilir nitelikte bir delil bulunmadığı gözetilerek ve sanığın seyrettiği yolda sollama yasağı olduğunu gösterir düz şerit çizgisi bulunmaması, kanalizasyon çalışması sebebiyle trafiğin başka tarafa verildiğine dair delil bulunmaması göz önünde bulundurulduğunda eylemin basit taksirle işlendiğinin kabulü ve sanık hakkında TCK"nın 22/3. maddesi uygulanmaksızın bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabul ve uygulamaya göre;
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 61/2. maddesine aykırı olarak, 5237 sayılı TCK"nın 22/3. maddesinin aynı Kanunun 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezadan sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.