Resmi belgede sahtecilik - banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4796 Esas 2019/8844 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : 1)TCK" nun 204/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2)TCK" nun 158/1f, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
... Ticaret Limited Şirketi yetkilisi olan sanığın, ... Sanayi Ticaret Anonim Şirketi yönetim kurulu başkan yardımcısı olan katılana, 20.05.2012 keşide tarihli ve 50.000 TL bedelli, keşidecisi ... Limited Şirketi adına düzenlenmiş olan çeki ciro ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre, çekin ön yüzünde bulunan yazılar ve keşideci imzasının keşidecinin yetkilisi olan Ümit İşler"e ait olmadığı, keşideci imzası ile sanığın imzaları arasında fark olduğu, ancak çekin arka yüzünde birinci ciro imzasının sanığın eli ürünü olduğu, atılan sahte imzanın iğfal kabiliyetine haiz olduğunun tespit edildiği, tacir olan sanığın suça konu nereden aldığını ispat edemediği sahte çeki düzenleyip kullandığı, bu suretle üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın şirketi ve suça konu çekte keşideci olarak gözüken şirketin yetkililerinin beyanları ve sanık müdafiinin sunduğu belgelerle taraflar arasında yoğun ticari ilişkinin varlığı, keşideci şirket yetkililerinin sanığın nereden ele geçirdiklerini bilmediği çekleri bu şekilde piyasaya sürüp kendilerini mağdur ettiğini, ancak aralarındaki ticari ilişki bozulmasın diye davacı olmadıklarını ve iflas ettiklerini beyan etmeleri, sanığın çekin arkasına şirket kaşesini basıp imzasını atıp borcu inkar etmemesi, katılanın şirketinde çalışan tanık ..."ın keşideci kısmının boş olduğunu fark ettikten sonra sanığın şirketine götürdüğünü ve bekleyip muhasebe çalışanlarının sonradan doldurduğunu, kimin imzaladığını görmediğini beyan etmesi, katılanın yetkilisi olduğu şirkete olan borcun bir kısmının nakit, bir kısmının kendi çekleri ve bir kısmının da müşteri çekleriyle ödendiği, ayrıca aynı keşideciye ait başka bir çekin de olduğu ve çeke yönelik imza itirazının olmadığı, sanığın şirketi ile Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı arasında düzenlenen sözleşme birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı suçlardan beraati yerine, mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.