11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5473 Karar No: 2017/3295 Karar Tarihi: 02.05.2017
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/5473 Esas 2017/3295 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın özel belgede sahtecilik suçu işlediğine kanaat getirerek mahkumiyet kararı vermiştir. Adli sicil kaydındaki sabıkası nedeniyle TCK'nın 58. maddesinin uygulanmamasına karar verilmiştir. Sanığa verilen 2 yıl 6 ay hapis cezası, TCK'nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirimle 1 yıl 13 ay olarak belirlenmiştir. Ancak mahkeme, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ve 5. fıkrası uyarınca sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğini dikkate almadan karar vermiştir. Ayrıca, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan katılan için düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması da savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiği için yanlıştır. Bu nedenlerden dolayı mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. ve 5809 sayılı TCK'nın 43. maddeleri olarak belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2015/5473 E. , 2017/3295 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması ve sanık hakkında katılan ..."a yönelik suç nedeniyle TCK 207/1 ve TCK"nın 43. maddeleri uyarınca tayin olunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının TCK"nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirimi neticesinde 2 yıl 1 ay yerine, 1 yıl 13 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, önödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, 2- Kabule göre de; a) 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı tanınmadan katılan ..."a yönelik suç nedeniyle iddianamede gösterilmeyen zincirleme suç hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.