13. Ceza Dairesi 2017/3585 E. , 2018/12694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Mağdur ...’e karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelemesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazlarının tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II-Mağdur ...’e karşı hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
III-Mağdur ...’ye karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 152/1-a, 31/2. maddelerinde tanımlanan suç aynı Yasanın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık kesintili zamanaşımına bağlı olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk kararın kesinleştiği 21/03/2012 tarihi ile hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 05/10/2013 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu da nazara alınarak suç tarihi olan 03/07/2010 tarihinden inceleme tarihine kadar bu sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
IV-Mağdur ...’a karşı hırsızlık suçu ve mağdur ...’ye karşı hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk ile temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ...’in 2010 yılı Haziran ayında mağdur ...’nün müdürü olduğu okula girerek hırsızlık yaptıkları, 03.07.2010 tarihinde de suça sürüklenen çocuk ile temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in gece vakti tekrar aynı okula girerek hırsızlık yaptıklarının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya kapsamından ve mağdur ...’ın 06.04.2011 tarihinde mahkemede alınan beyanından olay tarihi itibariyle çalınan içeceklerin değerinin 10 TL olduğunu belirtilmesi karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, TCK"nın 145. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğa verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Suça sürüklenen çocuk ile temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ...’in 2010 yılı Haziran ayında mağdur ...’nün müdürü olduğu okula girerek hırsızlık yaptıkları, 03.07.2010 tarihinde de suça sürüklenen çocuk ile temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in gece vakti tekrar aynı okula girerek hırsızlık yaptıklarının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun söz konusu bu eylemleri hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesine göre verilecek cezadan artırım yapılması gerekirken ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuk ile temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ...’in 2010 yılı Haziran ayında gerçekleşen olayda okulda bulunan iki uydu alıcısını çaldıkları, 03.07.2010 tarihinde de suça sürüklenen çocuk ile temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in aynı okuldan bir bilgisayar kasası, bir monitör, iki cep telefonunu çaldıkları, yakalandıktan sonra 03.07.2010 tarihinde çalınan tüm eşyalar ile birlikte Haziran ayında çaldıkları bir adet uydu alıcısını da rızaları ile teslim ettiklerinin anlaşıldığı, mağdur ...’nın 06.04.2011 tarihinde mahkemede alınan beyanında bilgisayar monitörü ve hard diski ile iki cep telefonu ve uydu alıcısının teslim edildiği, okulun bir zararının bulunmadığını belirtmesi karşısında, Haziran ayında çalınan diğer uydu alıcısının teslim edilip edilmediği mağdura sorularak sonucuna göre TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.