19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3909 Karar No: 2015/8537 Karar Tarihi: 09.06.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/3909 Esas 2015/8537 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/3909 E. , 2015/8537 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVALILAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ve davalılardan asil ... ile vek. Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asil ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, cezai şart isteme koşullarının gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, 16.12.2011 tarihli "kontrat" başlıklı belgede, mücbir sebep dışında bir nedenle kontrat tarihinden itibaren sözleşmeye konu mallar 35 gün içinde limana gelmediği veya yüklenemediği takdirde davalı şirketin itirazsız olarak 200.000 USD cezai şart ödemeyi üstlendiği, diğer davalının da kefil olduğu, taahhütlerini yerine getirmeyen davalıların cezai şart ödemekle yükümlü bulundukları ancak davalılardan birisinin şahıs olması ve yine satıcı konumunda olan temsilcinin de asıl satıcı adına hareket ediyor olması ve cezai şart konusunda bizzat kendisinin yükümlülük üstlenmesinin hayat şartları gözönüne alındığında 200.000 USD cezai şart tutarının davalıların ekonomik mahvına neden olacağından indirilmesi gerektiği, indirim oranının takdiren 1/3 olarak belirlenmesinin dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğu, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Sözleşmeye dayalı cezai şart alacağı likit (bilinebilir, belirlenebilir) olduğundan davacı yararına İİK.nun 67/2. maddesi uyarınca hükmedilen miktarın %20"si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddinde isabet görülmediği gibi, kural olarak tacir olan borçlunun cezai şart borcundan indirim yapılamayacağı ancak ekonomik yönden mahvına sebep olabilecek derecede yüksek bir cezai şart kararlaştırılan hallerde istisnaen indirim yapılması Yargıtay uygulaması ile kabul edilmiş olup, davacının dava açarken cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağı hususunu bilmesi mümkün olmadığından indirim sebebi ile red edilen kısım yönünden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.