22. Hukuk Dairesi 2018/12939 E. , 2018/21773 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih, esas ve karar numarası belirtilen kararının temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 11/12/2017 tarihli ve 2017/43932 esas, 2017/28359 karar sayılı ilamıyla DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmiştir.
Davacı vekilince Dairemiz kararının maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılması istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı kararından dönülmesi mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ve davalılar ... ... , ... vekilleri ile davalı ..."ın temyizi üzerine, İlk Derece Mahkemesi kararının, Dairemizin 11/12/2017 tarihli ve 2017/43932 esas, 2017/28359 karar sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiş ise de; kararın sonuç kısmında hükmedilen alacak miktarlarının yazımında maddi hata bulunduğu, Mahkemece kabul edilen miktarlardan sehven farklı miktarların yazıldığı anlaşılmaktadır. Anılan sebeple, belirtilen yönden maddi hataya dayanan Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen düzeltilerek onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının ... Genel Müdürlüğünün ihale ettiği ..... (33Kv/3/0AWG 30 km) yapım işinde, ihaleyi alan ......"nin işi verdiği ... ve İsmet Dalkılıç nezdinde 03.08.2011-19.09.2011 tarihleri arasında üst montaj ustası olarak çalıştığını, diğer davacı arkadaşlarıyla birlikte 132 adet galvaniz civatalı ve galvaniz ... direğin nakliyatını, hafriyatını, betonunu, dolgusunu, alt ve üst montajını yaptığını, işi bitirmelerine rağmen işçilik alacaklarının ödenmediğini, yoğun bir tempoyla çalıştığını, işin son derece teknik, riskli ve tehlikeli olması, şantiye işi olduğu için ... tamamlanıncaya kadar tatil yapmaksızın devam etmesi, işin yapıldığı Siirt ilinde terör olaylarının yaşandığını, can güvenliği riski bulunduğunu, davacının yevmiyesinin bu sebeplerden ötürü oldukça yüksek olduğunu beyanla, ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalılar davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davalıların müteselsil sorumluluğu ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı ve davalılar ... .., ... vekilleri ile davalı ... temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar ... ...i., ... ve ... ile davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-4857 sayılı ... Kanunu"nun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Kanun"un 34. maddesinde, gününde ödemeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler, ikramiye, prim, jestiyon ve benzeri ödemelerin yanı sıra, çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir.
Ücret alacağının ... 1475 sayılı Kanun döneminde doğmuş olması durumunda, 10.06.2003 tarihine kadar yasal faiz, bu tarih sonrası ücretler bakımından ise bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. İşçinin faiz konusundaki talebini “yasal faiz” olarak adlandırmış olması 4857 sayılı Kanunun 34. maddesinin uygulanmasına engel olmayıp, işçinin bu talebinin bahsi geçen özel faize yönelik olduğunun değerlendirilmesi gerekir.
Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu ... sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.
Ücret alacağı için özel banka-kamu bankası ayrımı yapılmaksızın mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının belirlenmesi gerekir. Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verildiğinden, söz konusu faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı mahkemece kendiliğinden denetlenmelidir. Bankaların belli dönemlerde Merkez Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı fiilen uygulanmış olmadıkça ücret yönünden dikkate alınmamalıdır.
İşverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmesi durumunda, istekle bağlı olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Bunun dışında dava veya ıslah tarihlerinden itibaren talep edilen miktarlarla sınırlı olarak faize karar verilmelidir.
Davacı dava dilekçesinde ücret, fazla mesai ve hafta tatili alacakları için dava tarihinden en yüksek mevduat faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesinde ise alacaklarının davalılar 17.10.2011 tarihli ihtarname ile temerrüde düşürüldüklerinden davalı ..., ..."tan 29.10.2011 ve davalı...Mühendislikten 27.10.2011 tarihinden, davalı ...’tan ise 05.12.2011 tarihli dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece davacının taleplerinin kabulüne karar verilmiş, ücret alacağının davalılar ...,...Ltd. Şti., ... ve ..."den fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının davalılar...Ltd. Şti., ... ve ...’den dava dilekçesiyle talep edilen kısımlar için dava tarihinden ıslah dilekçesiyle artırılan kısımlar içinse ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Somut olayda davalılar davacı vekilinin 17.10.2011 tarihli ihtarnamesiyle temerrüde düşürüldüğünden davacının talebi doğrultusunda temerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmemiş oluşu hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraf ehliyeti konusu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca dava şartlarındandır, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay"ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
Davacı tarafından dava dilekçesi incelendiğinde ..."ı da dahil ederek dava açmakla birlikte söz konusu kurumun davada taraf sıfatı bulunmadığı gibi davacı yargılama sırasında vermiş olduğu dilekçesi ile husumeti doğru taraf ...’a yönlendirmiştir. Bu nedenle ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği gibi kararın maddi sonuçlarından da sorumlu tutulmamalıdır.
4-Davacı dava dilekçesinde 100,00 TL ücret, 100,00 TL fazla çalışma, 100,00 TL hafta tatili alacağı talep etmiş, bilirkişi raporu doğrultusunda davacı %20 takdiri indirim yaparak davasını ıslah etmiş, ancak mahkemece %30 takdiri indirim yapılarak karar verilmiş, reddedilen kısımlar yönünden ...,...Mühendislik Ltd. Şti., ... vekilleri yararına 980,00 TL vekalet ücreti takdir olunmuştur.
Yargılama giderlerinden sayılan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 323., Avukatlık Kanunu’nun 169. ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin, davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira, haksız davranışta bulunan bir kimsenin, bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması, hukukun genel kurallarındandır. Konuya ilişkin 6100 sayılı Yasanın 329. maddesinin birinci fıkrası bu ilkeye dayanmaktadır. Değinilen Yasanın 330. maddesi uyarınca, vekâlet ücretine yönelik hüküm fıkrasının taraf lehine kurulması gerekir. Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise, vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir. Her iki tarafın kısmen haklı kısmen haksız çıkması durumunda, her iki taraf ayrı ayrı vekâlet ücretinden sorumlu tutulacak, vekâlet ücreti kabul edilen miktara göre davacı yararına, reddedilen miktara göre ise davalı yararına hüküm altına alınacaktır.
Gerek yasal, gerekse hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle davanın kısmen kabul edilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği önem kazanmaktadır. Davanın açıldığı veya ıslah yoluyla dava konusunun artırıldığı aşamada, Mahkemece ne oranda ve miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilenememektedir. 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirimler nedeniyle ve fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden indirim yapılması durumunda reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemez.
Davalılar vekilleri yararına takdir olunan vekalet ücreti takdiri indirim nedeni ile reddedilen kısma ilişkin olduğundan, vekalet ücreti takdiri hatalı ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar bozulmamalı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan ... 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/6 maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
A-Hüküm fıkrasının 1, 2, 3. bentlerinin çıkarılarak yerlerine 1.fıkra olarak ekleme yapılmak suretiyle "
1-Davanın ... yönünden husumetten REDDİNE,
2-11.360,00 TL ücret alacağının davalılar ...,...Ltd. Şti., ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ... bu alacağa temerrüt tarihleri olan ... açısından 05.12.2011 tarihinden, davalı...Ltd. Şti. açısından 27.10.2011, davalı ... ve ... açısından 29.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi yürütülmesine,
3-4.760,00 TL fazla çalışma ücret alacağının davalılar...Ltd. Şti, ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ... bu alacağının temerrüde tarihleri olan davalı...Ltd. Şti. açısından 27.10.2011, davalı ... ve davalı ... açısından 29.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi yürütülmesine,
4-2.100,00 TL hafta tatili ücret alacağının davalılar ...Ltd. Şti, ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ... bu alacağa temerrüt tarihleri olan davalı...Ltd. Şti. açısından 27.10.2011, davalı ... ve ... için 29.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi yürütülmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
B- Hüküm fıkrasının 9. bendi olan “Davalılar ... ... Dağıtım A.Ş,...Mühendislik ve ... Genel Müdürlüğünün kendilerini vekille temsil ettirdikleri dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir edilen 980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile Davalılar ... ... Dağıtım A.Ş,...Mühendislik ve ... Genel Müdürlüğüne eşit olarak verilmesine,” cümlesinin hükümden çıkarılmasına,
Hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 11.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.