3. Ceza Dairesi Esas No: 2017/100 Karar No: 2017/11167 Karar Tarihi: 19.09.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/100 Esas 2017/11167 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir davada verilen hükmün temyiz edilmesi sonucu yapılan değerlendirme sonrasında, adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi ile ilgili TCK'nin 87/3. maddesi gereği cezanın en fazla 1/2 oranında artırılabileceğini belirtmişti. Ancak katılanın adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta derecede olduğu belirtilerek, TCK'nin 3. maddesi uyarınca orantılılık ilkesine uygun şekilde cezaya %25 oranında artırım yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra Mahkeme, 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi kapsamında hükümlünün ödememesi durumunda verilen adli para cezasının hapse çevrileceği kararının infaz yetkisini kısıtlayacağına dikkat çekerek, hükmün bu hususta düzeltilerek onanmasını kararlaştırmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı TCK'nin 87/3. maddesi, TCK'nin 3. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ve 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2017/100 E. , 2017/11167 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının (çıkıkların) hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla 1/2 oranında artırılması öngörülmüş olması karşısında, katılanın adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğunun belirtildiği ve TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine uygun bir şekilde (1/4) oranında arttırım yapılması usul ve yasaya uygun olduğundan tebliğnamenin (1) numaralı bozma görüşüne iştirak edilmemiştir. 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"un 322. maddesi gereğince, hükmün; TCK"nin 52/4. maddesinin uygulandığı fıkrasından "ödenmeyen para cezasının ise hapse çevrilmesine" ibaresi çıkartılmasıyla hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.