Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/263
Karar No: 2017/3219
Karar Tarihi: 31.05.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/263 Esas 2017/3219 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/263 E.  ,  2017/3219 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasında görülen davada verilen 24/06/2015 tarih ve 2013/310-2015/652 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının müvekkili şirketin ortağı ve genel müdürü olduğunu, müvekkili şirketin ana ihracatçısı dava dışı şirketten haksız olarak 294.294,85 USD tutarında komisyon adı altında para tahsil ettiğini, bu konuda noter aracılığı ile ihtarname keşide edildiğini, davalının cevap olarak komisyon almadığını ve haksız rekabet oluşturacak ticari faaliyet içinde bulunmadığını bildirdiğini, akabinde davalı aleyhine söz konusu komisyon bedelinin tahsili için 2013/1671 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, alınan bu komisyon bedeli nedeniyle dava dışı firmanın ürün fiyatlarını yükselttiğini ve bu nedenle müvekkili firmanın maliyetlerinin yükselmesine neden olduğunu, diğer ortaklara nazaran davalının haksız kazanç elde ettiğini, ayrıca davalının müvekkili firma ile aynı alanda faaliyet gösteren . unvanlı şirket kurup rakip firma olarak faaliyet gösterdiğini belirterek, davalı borçlunun itirazının iptaline, TTK 396 md. kapsamında rekabet yasağı ihlali nedeniyle şimdilik 10.000 TL zararın tahsiline, bu talebin kabul görmemesi halinde TTK 54. m. vd. kapsamında haksız rekabete aykırı tutumu nedeniyle şimdilik 10.000 TL zararın tahsiline ayrıca müvekkilinin ticari kaybı nedeniyle 50.000 TL manevi zararın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımı dolduktan sonra açıldığını, müvekkilinin iddia edildiği gibi davacı şirket ile alakalı hiç bir ödeme veya komisyon almadığını, davanın şirket yerine diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından açılabileceğini, bu nedenle davanın taraf sıfatı yokluğundan reddini talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin maddi ve manevi tazminat açısından sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, Haksız rekabetle ilgili olarak maddeleri kapsamında, davalının haksız rekabeti nedeniyle, davacının çalışılan bayilerin kaybedilmesi sonucu satışların düştüğü iddiası ile ilgili olarak, davacı defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda, davacı şirket satışlarında gözlenen düşüş eğilimi ile dava konusu iddialar arasında anlamlı bir ilişki bulunup bulunmadığı ve bu nedenle de davacının zarar edip etmediği hususlarında, ibraz edilen davacı kayıt ve belgeleri sınırlı olarak tespit ve hesaplama yapma olanağı bulunmadığı, dava dışı şirket tarafından ibraz
    .../...





    edilen ticari defterlerin incelenmesi sonucunda davacı şirketçe iddia edildiği gibi, belirtilen müşterilere, dava dışı şirket tarafından satış yapılıp yapılmadığı ile ilgili olarak, dava dışı şirketçe ibraz edilen ayrıntılı mizan verilerinden hareketle inceleme yapıldığında, bu çerçevede davacı vekilince dava dosyasına sunulan dilekçesi ekinde listelenen ve 2011 yılında davacı şirketçe satış yapılan müşterilerden bazılarının, 2011 yılında dava dışı şirket müşterileri arasında işlem gördüğünün anlaşıldığı, bu tespitlere karşın, 2011 yılından itibaren davacı şirket satışlarında gözlenen düşüşün hangi müşteri hesaplarından ne miktarda kaynaklandığı ile ilgili bir tespit olanağı bulunmadığı, davacı şirket iddialarına dayanak gösterilen müşteri hesapları bazında ve dava dışı şirket kayıtları ile karşılaştırmalı olarak kaybı ve dolayısıyla da zarar miktarı ile ilgili herhangi bir analiz ve hesaplama olanağı bulunmadığı, davacının ticari itibarının müşteriler ve bayiler nezdinde kötülendiği, bu kapsamda, davalının; davacının bayilerine karşı; şirketin yakında kapanacağı, iflas ettiği, ticarete devam etmeyeceği, bayilerin davacıya karşı olan borçlarını ödemelerine gerek olmadığı, davalının şirketi ile ticarete devam etmeleri gerektiği şeklindeki, söylemlerinin davacı şirketi zarara uğratarak kapanma noktasına getirdiğini iddiası ile ilgili olarak ise, bunu teyit eder şekilde dosyada yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, finansal yönden yapılan tespit ve değerlendirmelerde; davacı şirket satışlarındaki eğilimler ile dava konusu iddialar arasında ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının zarar edip etmediği hususunda sunulan kayıt ve belgelerle sınırlı olarak tespit ve hesaplama yapılamadığı, manevi zararın tazmini konusu ile ilgili olarak, somut uyuşmazlıkta; yapılan haksız rekabetten dolayı davacının ticari itibar kaybı nedeniyle manevi zarara uğradığı ve bunun tazmini gerektiği iddia edilmekle birlikte, gerek tanık ifadesi ve gerekse dosyadaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında, bu durumu teyit eden, ticari itibarın zedelendiği ve manevi zararın oluştuğuna ilişkin herhangi bir bilgi, belge olmadığı kanaatine varılmakla davacının itirazın iptali istemine ve maddi tazminat istemine ilişkin talepleri ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava rekabet yasağına aykırılık nedeni ile tazminat ve ayrıca sorumluluk davasına ilişkin olup, TTK. 341.maddesindeki "Umumi heyet; idare meclisi azaları aleyhine dava açılmasına karar verirse yahut dava açılmamasına karar verilip de esas sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahipleri dava açılması reyinde bulunursa, şirket, bu karar veya talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya mecburdur. Bu müddet geçirilmesiyle dava hakkı düşmez. Murakıpların ve alacaklıların vekilinin mesuliyeti hakkındaki hükümler mahfuzdur." hükmü gereğince yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açılabilmesi için genel kurul kararı gerekmekte olup genel kurul kararı alınmaksızın veya bu eksiklik yargılama sırasında tamamlatılmaksızın davanın görülerek esastan reddi doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Davacı, davalının yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde rekabet yasağına aykırı davrandığını iddia etmiş olup davalı, yönetim kurulu başkanlığından 14/06/2012 tarihinde ayrıldığına göre mahkemenin kabul ettiği gibi 6102 sayılı TTK"nın 396. maddesi değil, 6762 sayılı TTK"nın 335. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Mahkemece bilirkişi raporuna dayalı olarak TTK"nın 396. maddesindeki rekabet yasağı şartlarının oluşmadığı zira davalının kurduğu şirketin Limited Şirket olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak TTK"nın 335. maddesinde İdare Meclisi azalarından birinin umumi heyetin müsaadesini almaksızın şirketin konusuna giren ticari muamele nevinden bir muameleyi kendi veya başkası hesabına yapamıyacağı da belirtilmiştir. Davacı, davalının yönetim kurulu başkanı iken bir başka şirket kurduğunu ve bu şirkette müdür olarak bulunduğu dönemde davacıyı kötüleyerek bayilerini kendi kurduğu şirketle bağlantı kurdurarak zarar etmesine sebep olduğunu iddia etmiştir.
    Her iki şirketin faaliyet konularıda aynı olduğuna göre TTK. 335/1 maddesine göre "şirketin konusuna giren ticari muamele nevinden bir muameleyi kendi veya başkası hesabına yapamıyacağı" şeklindeki hükme göre, davalının bu davranışının rekabet yasağına aykırılık teşkil ettiğinin kabulü gerekmektedir.
    Bu durumda iddia edilen şekli ile davalının eylemi TTK. 335/1 fıkradaki "hesabına yapma" olarak nitelendirilmek sureti ile bu husus değerlendirilip, davacının delillerinin buna göre değerlendirilerek, bir inceleme yapılarak karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde yanlış değerlendirmeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş, bozması gerekmiştir.
    3- Bozma sebep ve şekline göre sorumluluk davasının sonuçlarına yönelik temyiz itirazlarının ve davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 31/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi