1. Hukuk Dairesi 2015/1823 E. , 2017/4979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar; mirasbırakanları...’ın 2005 yılında ölen kızı ...’dan olma torunları olduklarını, diğer davacıların da mirasbırakanın kızları, davalıların ise mirasbırakanın oğlu ve torunları olduğunu, mirasbırakanın maliki olduğu 432 ve 433 parsel sayılı taşınmazlardaki payını diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğlu ... ve torunlarına satış ve ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmak suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, mirasbırakanın bakıma ihtiyacı olduğundan ölünceye kadar bakma akti yapıldığını ve iptalini gerektirecek bir durumun olmadığını, mirasbırakanın davalı oğlu ... ve torunlarının baktığını,satış yoluyla yapılan temlikin de geçerli olduğunu, davalı ...’a yapılan hibe işleminde mirasbırakanın taraf olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 432 parsel sayılı taşınmazın 7101/7200 pay oranıyla mirasbırakan adına kayıtlı iken 18.10.1995 tarih ... yevmiye numaralı satış işlemi ile 5981/7200 payı uhdesinde bırakılarak 1120/7200 oranındaki payını davalı torunu Sefer’e temlik ettiği, 18.10.1995 tarih ... yevmiye numaralı işlemle 432 parsel sayılı taşınmazda 1120/7200 oranındaki payı uhdesinde bırakarak 4861/7200 paydan 2240/7200 oranındaki payını davalı torunları ... ve ...’a eşit paylarla,2621/7200 oranındaki payı davalı oğlu ...’a kendisine ölünceye kadar bakmaları koşuluyla temlik ettiği, aynı işlemle çekişme konusu 433 parsel sayılı taşınmazdaki 71010/72000 oranındaki payını da kendisine bakıp gözetmesi koşuluyla davalı oğlu Kadir’e temlik ettiği, çekişme konusu 432 parselde son olarak uhdesinde bıraktığı 1120/7200 oranındaki payı da 17.11.1995 tarihinde davalı torunu Serdar’a satış yoluyla temlik ettiği, davalı ...’in ise 7.12.2005 tarihinde 432 parsel sayılı taşınmazdaki 2621/7200 oranındaki payının tamamını ve 433 parsel sayılı taşınmazdaki 71010/72000 oranındaki payından 53310/72000 oranındaki payı uhdesinde bırakarak 17700/72000 oranındaki payı davalı oğlu ...’a hibe yoluyla temlik ettiği kayden sabittir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mirasbırakanın yaptığı temliklerin muvazaalı ve mirastan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı saptanmak ve davalı ... da davalı ..."in oğlu olduğundan TMK 1023. maddesi koruyuculuğundan faydalanamayacağı gözetilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak; taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." şeklindedir.
Somut olaya gelince; davacılar, dava dilekçesinde açıkça davaya konu taşınmazların miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Bu durumda davacıların payı oranında iptal-tescile karar verilmesi gerekirken, talep aşılmak suretiyle davada taraf sıfatı bulunmayan mirasçılar lehine de hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı ...’ın temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.