11. Hukuk Dairesi 2016/403 E. , 2017/3216 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada verilen 03/11/2015 tarih ve 2014/186-2015/247 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, arasında 31.12.2002 tarihinde her iki sözleşme tarafı ile müvekkili arasında imzalanan protokol ile 31.12.2002 tarihli sözleşmede ait olan tüm hakları müvekkili devredildiğini, sözleşmeye göre ait yazılım ürününe ait lisans kullanım hakkı sözleşmedeki şartlar dahilinde davalı ...ye satıldığını, sözleşmeye göre yazılım ürünü obje kodlarının davalı ...ye teslim edileceğini, ancak bu kodları sadece kendi iç işlemleri için kullanabileceğini, herhangi başka bir kuruluşa, kullandıramayacağını, satamayacağını, devredemeyeceğini veya değiştirerek satmasından veya kullanmasından sorumlu olduğunu hüküm altına aldıklarını, ancak davalı ...Ş."ye teslim edilen bu yazılım ürününün davalının grup şirketi olan tarafından kopyalandığı, isminin değiştirilerek müvekkilin halihazırda müşterisi olan firmalara pazarlanarak haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığına dair duyumların müvekkilinin müşterileri tarafından bildirilmesi nedeniyle, davacının mali haklarının ihlal edildiğini,kapsamında tazminat talebinde bulunarak kopyalanan yazılımın satışından elde edilecek gelirin müvekkili firmaya ödenmesine karar verilmesini, müvekkili firma lehine tazminat olarak şimdilik 30.000 TL"nin dava tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsili ile kopyalanan yazılımın satışından elde edilecek gelirin müvekkili firmaya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı .. arasında 31.12.2002 tarihinde imzalandığını, 15.01.2007 tarihinde bu defa, dava dışı arasında imzalanan ürününe ilişkin tüm hak, görev ve yükümlülükleri davacı şirket’e devredildiğini, söz konusu Sözleşme ve Devir
konu ınfact, faktoring işlemleri için geliştirilmiş bir bilgi işlem yazılım ürünü olup faktoring alanında faaliyet gösteren müvekkil şirket tarafından 2002 yılında satın alındığını, işbu yazılım ürünü, müvekkil şirket tarafından 2002-2010 yılları arasında aktif olarak kullanıldığını, 2011 yılında yazılımın güncellemelerle bile piyasanın ve faaliyet yapılan işin gereklerini sağlayamaması, gelişmelerin gerisinde kalarak teknolojik anlamda yetersiz olması sebepleri ile müvekkili tarafından yeni bir program arayışına girildiğini, bu sebeple davalı ...Ş. diğer dava ile görüşerek yeni bir program satın aldığını, müvekkiline husumetin düşmeyeceğini, zira taraflarca imzalanmış sözleşme gereğince yazılıma ait kaynak kodları nezdinde kasa içerisinde muhafaza edildiğini, tek başına . yetkililerinin kasayı açma yetkileri bulunmadığını, davacı şirketin söz konusu programı kopyalayarak elde edebileceği herhangi bir hukuki menfaatin de bulunmadığını, müvekkil şirketin işini görmeyen, kullanışsız ve müvekkil şirketin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalan bir programın kopyalanması hayatın olağan akışına da aykırılık teşkil ettiğini, belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili, 31.12.2002 tarihinde diğer davalı ...Ş. ile dava dışı arasında imzalandığını, işbu sözleşmenin Infact yazılım ürünü lisansının satışı ve bu çerçevede hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olduğunu, bir süre sonra dava dışı davacı ve diğer davalı ...Ş. arasında 15.01.2007 tarihli imzalandığını ve yazılımı ile ilgili tüm hak, görev ve mükellefiyetlerini davacıya devir ve temlik edildiğini bununla birlikte diğer davalı ...Ş., 2002-2010 seneleri arasında aktif olarak kullanmış olduğu davacıya ait yazılımının teknolojik açıdan yetersiz kalması ve ihtiyaçlarını karşılayamaması nedeniyle müvekkil şirketin faktoring yazılımı satın alındığını,yazılımının kök kodlarının davacının bilgisi olmadan müvekkil tarafından elde edilmesi mümkün olmadığını, her iki programın menü ve iş akışları dikkate alındığında hiçbir surette benzerlik göstermediği, programların çalıştıkları platform, çalışma sistemleri ve alt yapılan karşılaştırıldığında hiçbir surette kopyalama yapılmasının teknik olarak mümkün olmaması, huzurdaki davanın haksız ve hukuka aykırı olmakla birlikte müvekkil şirketin sektördeki “itibarını” lekelemeye yönelik kötü niyetle ikame edilmiş bir dava olduğunu, haksız ve kötü niyetle açılmış dava nedeniyle müvekkil maddi ve manevi kayba uğradığını bu nedenle müvekkili şirket aleyhine kötü niyetle açılan haksız ve mesnetsiz isnatlarla isminin ve haklı şöhretinin zedelenmesi ve lekelenmesi sebebiyle uğranmış olduğu ve uğranması muhtemel zararın tanzimini yönelik 100 TL maddi tazminat ve 50.000 TL manevi tazminat talep etmiştir.
Mahkemece, değerlendirmeler sonrasında kullanılan programlarda geliştirme kodlama yapısı ve mimari yapı tamamen farklı olduğu, kopyalama yapılması mümkün olmadığı, yazılımların arayüzlerinde (ekranlarda) benzerlikler bulunmadığı, iş akışları ve yazılımların fonksiyonalitelerinin farklı olduğu,yazılımı ile yazılımların geliştirme ortamı kodlama dili, veritabanı yapısı, sahip oldukları fonksiyonaliteler, iş akışları beraber değerlendirildiğinde aynı yazılımlar olmadığı yazılımının tersine mühendislik yöntemiyle elde edilebilecek yazılım kodlarının kullanılması ile oluşturulan bir yazılım olmadığı, dosyaya davalı ... Faktöring Şirketi vekilince sunulan teknik uzman mütalaasında da yazılımların farklı olduğu ve kopyalamanın bulunmadığı değerlendirilmesi yapıldığı, karşı davacı vekilince her ne kadar ticari itibarlarının zedelendiğinden ve davacı yanın kötü niyetli olmasından bahisle maddi ve manevi tazminat talepleri bulunmuşsa da buna ilişkin dosyada yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı/ karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı/karşı davacının tüm, davacı/karşı davacı asıl davaya yönelik tüm, karşı davaya yönelik aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Karşı dava mahkemece reddedildiği halde, kendisini bir vekille temsil ettiren, karşı davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken, gerekçeli kararın hüküm fıkrası 3 no"lu bendinde karşı davacı yararına avukatlık ücreti takdiri doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiş ise de yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı/karşı davacının tüm, davacı/karşı asıl davaya yönelik tüm, karşı davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin karardan çıkarılarak yerine, "reddedilen karşı dava nedeni ile uyarınca karşı davalı yararına manevi tazminat davası için takdir olunan 2.200 TL vekalet ücretinin karşı davacı alınarak kendisini vekille temsil ettiren karşı davalı verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı/karşı davaıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 35,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı/karşı davacıdan alınmasına, 31/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.