Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4778 Esas 2019/8837 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4778
Karar No: 2019/8837
Karar Tarihi: 25.09.2019

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4778 Esas 2019/8837 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/4778 E.  ,  2019/8837 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1-TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2-TCK"nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın yokluğunda verilip 23/01/2015 tarihinde sanığa bizzat tebliğ edilmiş görünen 11/12/2014 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, sanığın hüküm tarihinden sonra atadığı müdafii tarafından yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 07/04/2015 havale tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, “süre yönünden” reddine dair mahkemenin 10/04/2015 gün ve 2013/423 Esas, 2014/414 Karar sayılı ek karar verilmiş olduğu, sanık müdafiinin asıl karara yönelik temyiz isteminde belirtmediği halde ek karara yönelik temyiz isteminde gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligatı sanığın almadığını, imzanın sanığa ait olmadığını belirtmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın talebi ile mahkemesince söz konusu tebligat parçasında bulunan imzanın sanığa ait olup olmadığı hususunda yaptırılan bilirkişi incelemesinde, sanık adına atılmış imzanın sanığa ait olmadığının belirlenmesi karşısında, temyiz başvurusunun öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek ve temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin 10/04/2015 tarih ve 2013/423 Esas, 2014/414 Karar sayılı ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede,
    Hüküm gerekçesinde "sanık ... savunmasında" yerine sehven "sanık ... savunmasında" yazılmış olması, hüküm gerekçesinin son cümlesinde sanık adının yine " ..." olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
    Sanığın, müşteki ...’dan satın aldığı mal karşılığında 13/02/2011 keşide tarihli, 9.750 TL bedelli tamamen sahte olarak oluşturulmuş çeki verdiği, çekin ciro yoluyla geçtiği tanık ... tarafından bankaya ibrazı üzerine sahteliğinin tespit edildiği anlaşılmakla; eylemin TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık ve aynı kanunun 204/1. maddesinde yer alan resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli kesin delil bulunmadığına, iddianame, mütalaa ve hükmün uyumlu olmadığına, ceza hesaplamasında hata yapıldığına, savunma hakkının kısıtlandığına ve eksik soruşturma nedeniyle delillerin tamamının toplanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.