16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15306 Karar No: 2017/863 Karar Tarihi: 14.02.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/15306 Esas 2017/863 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/15306 E. , 2017/863 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "zilyetlik hususu yeterince açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilmiş; taşınmaz başında mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları eşliğinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmazın tespit tarihi itibariyle kimin zilyetliğinde olduğu, tutanağın edinme sütununda ismi geçen ... tarafından kullanılıp kullanılmadığı, davacının taşınmazı satın aldığını iddia ettiği ... ile ... arasında miras ilişkisinin bulunup bulunmadığı ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kim tarafından ne zamandan beri ne suretle sürdürüldüğünün kesin olarak belirlenmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli 2403 ada 34 parsel sayılı taşınmazın 1997 yılından beri ..."in kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında taşınmazın kullanım kadastrosuna tabi olduğundan hareketle zilyetlik durumunun araştırılması gereğine değinilmiştir. Ancak, dosya arasındaki bilgi ve belgelerden kullanım kadastrosunun 1997 de kesinleştiği, taşınmazın sonradan 3402 sayılı Kanun"un Ek-4. maddesi gereğince güncellemeye konu olmadığı anlaşılmıştır. Esasen daha önce kullanım kadastrosu ile kullanım şerhi verilmeyen yerlerde güncelleme yapılması da mümkün olmayıp, mahkemenin idare yerine geçerek kullanım kadastrosu yapması mümkün olmadığı gibi, tesis kadastrosundan önceki sebebe dayalı talep yönünden de 3402 sayılı Kanun"un 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçmiş olduğuna göre, tapu kaydına şerh verilmesine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece her ne kadar zilyetlik araştırmasına yönelik bozma ilamına uyularak, bu doğrultuda araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; bozma ilamında maddi hata yapılarak, usulünce güncelleme yapıldığı düşüncesiyle hüküm ilamda belirtildiği şekilde bozulmuş olduğu ve maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulmuş olmasının taraflar yönünden kazanılmış hak oluşturmayacağı göz önüne alındığında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.