Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/14520
Karar No: 2018/21754
Karar Tarihi: 10.10.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/14520 Esas 2018/21754 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/14520 E.  ,  2018/21754 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :... Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının ... sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, ödenmeyen alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
    1-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda ... yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, ... yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı ... Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda, davalı işveren nezdinde mutfak görevlisi olarak çalışan davacı, sabah saat 07.45’te mesaiye başladığını, mesaisinin yaz aylarında saat 20.30-21.00’e kadar, kış aylarında ise saat 19.00-19.30’a kadar hatta bazen misafir geldiği zamanlarda gece saat 23.00-24.00’e kadar çalıştığını iddia ederek fazla çalışma alacağı talebinde bulunmuştur. Her ne kadar mahkemece davacı tanık beyanları dikkate alınarak davacının 8.00-18.30 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmişse de, tanıklar ile davalı işverenin husumetli olduğu ve çıkacak karardan kendilerinin de menfaat sağlayacak durumda olduğu görülmektedir. Hal böyle olunca davalı tanık beyanlarına göre davacının 08.00-17.30 saatleri arasında çalıştığı esas alınarak fazla mesai alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır.
    2-Taraflar arasında, davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağına hak kazanıp kazanamayacağı da uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma alacağı konusunda belirtilen ilkeler ulusal bayram ve genel tatili çalışmaları için de geçerlidir.
    Somut olayda, mahkemece davacı tanık beyanları dikkate alınarak ulusal bayram ve genel tatili alacağı kabul edilmişse de, tanıklar ile davalı işverenin husumetli olduğu ve çıkacak karardan kendilerinin de menfaat sağlayacak durumda olduğu görülmektedir. Ayrıca, dosya kapsamında söz konusu alacağa dair tanık beyanı dışında, yazılı belge de bulunmamaktadır. Davalı tanıklarının da ulusal bayram ve genel tatillerde çalışılmadığını beyan ettikleri nazara alındığında ispatlanamayan ulusal bayram ve genel tatili alacağının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
    3-Taraflar arasında, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
    Somut olayda, davalının temyiz dilekçesi ekinde de sunduğu ve dosyada mevcut olan işçi hesap pusulalarındaki yıllık izin tahakkuklarının da değerlendirilmesi gerekirken dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi