Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/3404 Esas 2021/1664 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3404
Karar No: 2021/1664
Karar Tarihi: 18.02.2021

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/3404 Esas 2021/1664 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, güveni kötüye kullanma suçundan dolayı asliye ceza mahkemesinde yargılanmış ve beraat etmiştir. Müşteki vekili, kararı temyiz etmiş ve dosya incelenerek sanığın beraat kararı verilmiş olması nedeniyle müştekinin kamu davasına katılma ve hükmün temyiz hakkının olduğu belirlenmiştir. Ancak, yargılama sürecinde sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulması ve duruşma açılmadan tensip kararı verilmesi gibi hukuka aykırı durumların tespit edilmesi nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda, 5271 sayılı CMK'nın 260. maddesi uyarınca zarar gören müştekinin kamu davasına katılma hakkı olduğu ve sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nın 260. maddesi, 193. maddesi; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi; 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.

15. Ceza Dairesi 2020/3404 E. , 2021/1664 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, müşteki vekili tarafından temyiz temyiz edilmekle dosya incelerek gereği düşünüldü;
Mahkemece tensip zaptı ile beraat kararı verilmiş olması nedeniyle kovuşturma aşamasında usulüne uygun bir şekilde duruşmadan haberdar edilmeyen, 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan müştekinin kamu davasına katılma ve hükmüi temyiz hakkı bulunduğu ve müşteki vekilinin verilen hükmü temyiz ederek katılma iradesini ortaya koyması nedeniyle, aynı Kanunun 237/2. maddesi uyarınca katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
1- Sanıklar hakkında açılan kamu davaları üzerine iddianamenin kabulü ile kovuşturma evresinin başlaması nedeniyle CMK’nın 175. maddesinin 2. fıkrası uyarınca duruşma günü belirlenerek, hazır bulunması gereken kişilerin çağrılması ve CMK’nın 182 ve devamı maddeleri gereğince duruşma yapılması gerektiği gözetilmeden, duruşma açılmadan tensip kararı ile dosya üzerinden,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25/03/2014 tarih ve 2013/12-74-2014/140 E-K sayılı ilamı ile istikrarlı diğer kararlarında da vurgulandığı üzere; ceza yargılanmasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK"nın 193. maddesine yanlış anlam verilerek sanığın sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.