Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/6023 Esas 2019/8832 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6023
Karar No: 2019/8832
Karar Tarihi: 25.09.2019

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/6023 Esas 2019/8832 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/6023 E.  ,  2019/8832 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1- TCK"nın 158/1-d, 62, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- TCK"nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, borçlusu katılan ..., alacaklısı ise kendisi olarak görünen, 30/10/2009 tanzim, 30/12/2009 vade tarihli, 18.500 TL bedelli sahte senedi tanzim edip katılan aleyhine icra takibine koyduğu iddia edilen olayda;
    1- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğine, atılı suçu işlemediğine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
    2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28/02/2012 gün ve 2011/1-692 Esas, 2012/60 karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 5237 sayılı TCK"nın “Suça Teşebbüs” başlıklı 35. maddesinde; “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur” hükmü yer almaktadır. Buna göre suça kalkışma, işlenmesi kastolunan bir suçun icrasına elverişli araçlarla başlanmasından sonra, elde olmayan nedenlerle suçun tamamlanamamasıdır. Maddenin açık hükmüne göre, icra hareketlerinin yarıda kalması ya da sonucun meydana gelmemesi failin iradesi dışındaki engel nedenlerden ileri gelmelidir. Bu hukuksal olgular ışığında somut olay incelendiğinde; sanığın, sahte senet düzenleyerek katılan aleyhine başlattığı icra takibi kapsamında, katılandan herhangi bir tahsilat yapılıp yapılmadığı ya da haciz işlemi gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunun katılan ve sanık beyanları ile tüm dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında, eylemin tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenebilmesi amacıyla, icra takip dosyasının onaylı örneğinin denetime imkan verecek şekilde dosya arasına alınmasından sonra teşebbüs hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 25/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.