Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/299
Karar No: 2018/3561
Karar Tarihi: 14.03.2018

Hakaret - aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/299 Esas 2018/3561 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2018/299 E.  ,  2018/3561 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali
    HÜKÜMLER : Düşme

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve katılan vekilinin temyiz isteğinin Mahkemece reddine karar verildiği ancak bu kararın temyiz edilmediği belirlenerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Şikayet ile kamu davasına katılma, birbiriyle ilişkili, ancak farklı kavramlardır. Şikayet TCK’nın 73.maddesinden yola çıkıldığında, kamu adına takibi mümkün olmayan suçlar bakımından bir soruşturma ve kovuşturma şartı olup, fiile ilişkin ve kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Dolayısıyla kural olarak mirasçılara intikal etmez. (istisnası TCK 131/2.maddesinde kabul edilmiştir). Takibi şikayete bağlı suçlar yönüyle, eksikliği soruşturmaya (bu nedenle de olası bir kovuşturmaya) engeldir. Katılma ise (CMK 237 vd), suçtan (doğrudan doğruya) zarar gören, mağdur veya malen sorumlunun ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar sikâyetçi olduklarını bildirmeleri suretiyle, Cumhuriyet savcısının yanında ancak ondan bağımsız olarak bireysel iddia makamını işgal etmelerini ifade eder. Kanuna göre katılma ancak kovuşturma evresinde mümkün olup, muhattabına davaya ilişkin çeşitli hak ve yollar tanımaktadır. Katılma hakkının kullanılmaması, şikayeti ortadan kaldırmamakta ancak yargılama sürecine ilişkin bazı hak ve yetkilerini kullanılamamasına neden olmaktadır. Örneğin CMK’nın “mağdur ile şikayetçinin hakları” başlıklı 234. maddesindeki düzenlemelere göre, şikayetçi davaya katılmasa da tanıkların davetini isteme hakkında sahip olmasına karşın, davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma hakkı davaya katılmış olma koşuluna bağlıdır. Katılma hakkından vazgeçmek ve katıldıktan sonra bu hakkın geri alınması da mümkündür. Yukarıda da belirtildiği üzere şikayet ile katılma farklı olduklarından, aksinin talep edildiği anlaşılmıyorsa, katılma hakkından vazgeçme şikayet hakkın düşürmez. Ancak şikayete bağlı suçlar açısından, katılmayla birlikte şikayet de geri alınmış ise kovuşturma şartı kalmayacağı için, kamu davası da sona erer. Şikayet hakkı geri alınmamış ise dava devam eder (ONURSAL Sami, Kamu Davasına Müdahale, İstanbul, 1968’den aktaran CENTEL Nur/ZAFER Hamide, Ceza Muhakemesi Hukuku, İstanbul, 2010, s. 810)
    CMK"nın 243. maddesinde yer alan “Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır. Mirasçılar, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler.” şeklindeki düzenleme ise; katılma kararından sonraki bir süreçte katılanın şikayetinden vazgeçmesi veya ölmesi halinde katılmanın hükümsüz kalacağına ilişkindir. Ayrıca mirasçıların da katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilecekleri öngörülmüştür. Görüldüğü üzere bu düzenlemeyle şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olan şikayet hakkının ölümle sona ermeyeceği, ancak şikayetçinin ölüm halinin katılma kararını hükümsüz hale getireceği ifade edilmektedir.
    Bu açıklamalar doğrultusunda, aşamalarda şikayetçi olduğunu bildiren katılanın hükümden önce ölmesinin katılmayı hükümsüz hale getirmekle beraber şikayeti ortadan kaldırmayacağı gözetilmeden, anılan Kanun maddesi yanlış yorumlanarak yazılı biçimde sanık hakkındaki davanın düşürülmesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.03.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi