Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6702
Karar No: 2018/10325
Karar Tarihi: 10.09.2018

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/6702 Esas 2018/10325 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2016/6702 E.  ,  2018/10325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    I)Sanık ...’in müşteki ...’ın temsilici bulunduğu ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanık hakkında 22/05/2007 tarihli ilk mahkumiyet kararında müşteki ..."a yönelik eylemi yönünden TCK"nın 142/1-(a), 143, 35 ve 62. maddeleri uygulaması ile 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmedildiği, bu cezanın ise TCK"nın 51. maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay denetim süresi belirlenerek ertelendiği, yine diğer müşteki ..."a yönelik eylemi nedeniyle de TCK"nın 141/1, 143, 62. maddeleri uygulaması ile 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmedildiği, bu cezanın da TCK"nın 51. maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay denetim süresi belirlenerek ertelendiği, bu hükümlere karşı sanık ... müdafiinin temyiz kanun yoluna başvurduğu, Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından 07/07/2010 tarih ve 2010/1383 Esas, 2010/12863 Karar sayılı ilam ile “ Suçun niteliği, cezanın türü ve süresine göre; 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun Geçici madde; 1/1. fıkrası yollamasıyla aynı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231/5-14. madde ve fıkraları gereği sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu” gerekçe gösterilerek hükümlerin bozulmasına kararı verildiği, Mahkeme tarafından bu kez 03/02/2011 tarihli karar ile sanık hakkında her iki müştekiye yönelik eylemlerden dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine bu kez 02/12/2014 tarihli karar ile müşteki ..."a yönelik eylem yönünden TCK"nın 142/1-(a), 143, 35 ve 62. maddeleri uygulaması ile 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmedildiği, yine diğer müşteki ..."a yönelik eylemi nedeniyle de TCK"nın 141/1, 143, 62. maddeleri uygulaması ile 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmedildiği, bozma kararı öncesindeki erteleme kararının kazanılmış bir hak oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında TCK"nın 51. maddesinin uygulanmamış olması,
    2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin hükümlerden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3-Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğu halde yargılama giderinin Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması gerektiği gözetilmeyerek sanıktan tahsiline karar verilmiş olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, bozma ilamı sonrası hüküm fıkrasına cezaya ilişkin hükümden sonra “Bozma öncesi hükmedilen 22/05/2007 tarihli kararda belirtildiği gibi sanık hakkındaki 11 ay 20 gün hapis cezasının CMUK"nun 326/son ve TCK"nın 51. maddesi uyarınca bozma öncesi kazanılmış hak gözetilerek ertelenmesine, 2 yıl 6 ay denetim süresi belirlenmesine”, hükümdeki 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın bütünüyle çıkarılarak yerine "T.C. Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına", yine hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin kısım çıkarılarak "Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğundan yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına” cümleleri yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II)Sanık ...’in müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-22/05/2007 tarihli ilk mahkumiyet kararında sanığın müşteki ..."a yönelik eylemi yönünden TCK"nın 142/1-(a), 143, 35 ve 62. maddeleri uygulanmak suretiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmedildiği, bu cezanın ise TCK"nın 51. maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay denetim süresi belirlenerek ertelendiği, yine diğer müşteki ..."a yönelik eylem nedeniyle de TCK"nın 141/1, 143, 62. maddeleri uygulamak suretiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmedildiği, bu cezanın da TCK"nın 51. maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay denetim süresi belirlenerek ertelendiği, bu hükümlere karşı sanık ... müdafiinin temyiz kanun yoluna başvurduğu, Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından 07/07/2010 tarih ve 2010/1383 Esas, 2010/12863 Karar sayılı ilam ile “ Suçun niteliği, cezanın türü ve süresine göre; 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un geçici madde; 1/1. fıkrası yollamasıyla aynı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/5-14. madde ve fıkraları gereği sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu” gerekçe gösterilerek hükümlerin bozulmasına kararı verildiği, mahkeme tarafından bu kez 03/02/2011 tarihli karar ile sanık hakkında her iki müştekiye yönelik eylemlerden dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine bu kez 02/12/2014 tarihli karar ile müşteki ..."a yönelik eylem yönünden TCK"nın 142/1-(a), 143, 35 ve 62. maddeleri uygulaması ile 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmedildiği, yine diğer müşteki ..."a yönelik eylemi nedeniyle de TCK"nın 141/1, 143, 62. maddeleri uygulaması ile 11 ay 20 gün hapis cezasına hükmedildiği, bozma kararı öncesindeki erteleme kararının kazanılmış bir hak oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında TCK"nın 51. maddesinin uygulanmamış olması,
    2-Sanığın müştekiye ait demir kesme makasını çalıştığı inşaattan aldığının anlaşılması karşısında sanığın eyleminin TCK’nın 142/1-(e) maddesinde düzenlenen adet, tahsis veya kullanım gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetiltemeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
    TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; sanığın müştekiye ait 40,00 TL değerindeki demir kesme makasını inşaattan çaldığı, sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Sanık kablo hırsızlığı olayı ile ilgili yakalandıktan sonra olayda kullandığı demir kesme makasını da inşaattan çaldığını belirtip, bu makası aldığı inşaatın yerini polislere göstererek henüz olaydan haberdar olmayan ve bu nedenle müracaatı da bulunmayan müştekiye çalınan eşyanın iadesini bu şekilde soruşturma aşamasında sağladığı anlaşıldığından, TCK’nın 168/1. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    5-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin hükümlerden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    6-Sanık hakkında hesaplanan 18,00 TL yargılama gideri açısından, 6183 sayılı Kanun"un 106/1. maddesinde belirlenen 20,00 TL’den az gerçekleşen yargılama masrafının, 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesi"ne yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi