23. Hukuk Dairesi 2015/4515 E. , 2015/6113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2014
NUMARASI : 2013/342-2014/702
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ve ortaklığın tespiti davasında yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 1995 yılında üye olduğunu, aidatlarını uzun yıllar ödediğini, ancak şehir dışına gitmesi nedeniyle ödemelerini bazen aksattığını, Ankara"ya geldiğinde toplu olarak ödediğini, davalı ile bu konuda anlaştıklarını, ancak bir süre sonra kooperatiften ihraç edildiğini öğrendiğini, ihraç işleminin yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline usulüne uygun olarak ihtar tanzim edilip gönderilmediği gibi ihtarların müvekkiline ulaşmadığını, keza müvekkilinin ihracından sonra ödediği aidatların bloke edilmesi gerekirken bloke edilmediği gibi kullanılmış olma ihtimalinin de mevcut olduğunu belirterek ihraç kararının iptali ile müvekkilinin kooperatife üye olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yasal süresi içinde açılmadığını, zira Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/126 E. sayılı dosyasında aynı konuda dava açıldığını, davanın takip edilmediğini ve açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacının müvekkiline şimdiye kadar 24,50 TL ödeme yaptığını, usulüne uygun çağrı yapılmasına rağmen kooperatifin hiçbir genel kuruluna katılmadığı gibi parasal yükümlülüklerini de yerine getirmediğini, uzun yıllardır kooperatifle ilişki kurmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali ve ortaklığın tespiti istemine ilişkin olduğu, davalıya 1163 sayılı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca gönderilen 12.10.2005 tarihli ve 27315 yevmiye no"lu 1. ihtarda 381,00 TL tutarındaki borcun ödenmesi istenmiş ise de bu ihtar bila tebliğ iade edildiği, 13.12.2005 tarihli ve 33368 yevmiye no"lu ikinci ihtarda 445,00 TL borcun 30 gün içinde ödenmesi ihtar edildiği, bu ihtarın TK"nın 21. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, Kooperatifçe verilen 14.01.2006 tarihli ve 54 no"lu ihraç kararının ise davacıya tebliğ edilmediğinin saptandığı, ortada ihraca ilişkin davacıya noterden gönderilen herhangi bir tebligat olmadığı, davacı için hak düşürücü nitelikte olan 3 aylık dava açma süresinin Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/126 E. sayılı davasının açılması ile başladığı ve ihraç kararına ilişkin usulsüz tebligatın bu davayla öğrenildiği savunmasının kabul
edilmediği, davanın süresinde açıldığının değerlendirildiği, ihraç kararına dayanak olarak gösterilen ihtarnamelerin farklı miktarlar içermesi, ikinci ihtarda 1 ay yerine 30 gün süre verilmesi, ilk ihtarın tebliğ edilmemiş olması gözetildiğinde, anılan yasanın 27. maddesine aykırı olduğu, usulsüz ihtarnamelere dayalı olarak ihraç kararı verilemeyeceği, davacının İstanbul"da yaşıyor olması, 16.04.2005 tarihli genel kurul listesinde ismi yer aldığı, 03.06.2006 tarihli olağan genel kurulda gündemin 7. maddesinde yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve kooperatif tarafından tebligat gönderilen, haklarında çıkarma işlemi başlatılan üyelerden itiraz edenlerin kooperatife olan borçlarını 30.06.2006 sonuna kadar defaten ödemeleri halinde tekrar üyeliğe alınması için yönetim kuruluna yetki verildiği, ancak davacıya bu konuda herhangi bir bildirim yapılmadığı, tahmini bütçede ayrılan ve ihraç edilen ortakların paralarının ne şekilde ödeneceğine ait bir karar da alınmadığı düşünüldüğünde TMK"nın 2. madde uyarınca davacının kötüniyetli olmadığı değerlendirilerek davanın kabulü ile davacının davalı kooperatif ortaklığından ihracına ilişkin kararının iptaline, davacının davalı kooperatif ortağı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.