11. Hukuk Dairesi 2015/15759 E. , 2017/3200 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada verilen 29/09/2015 tarih ve 2015/51-2015/153 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili müzik eseri işletme belgeleri ile çerçevesinde edindiği çıkartmaya yönelik haklarını, 3 adet sözleşme ile münhasıran kullanılmasına izin verdiğini, bu hakları düzenlenen devir sözleşmesi ile şirkete devrettiğini, ile iflas ettiğini müflis şirketin malvarlığı içinde değerlendirilen yapımcı haklarının ihalenin kesinleşmesi sonucu adına tescil edildiğini, bu şirketin delil sözleşmesi ile unvanlı şirkete devrettiğini, ancak ...’in ile yaptığı sözleşmelerle verdiği işletme hakkının münhasıran kullanılması hakkının sadece çıkarılması ile sınırlı taşıyıcıları kapsamasına rağmen davalı şirketinin, müvekkilinin eserlerini izinsiz ve haksız olarak İnternet üzerinden gibi kurum ve kuruluşlara kullandırmak suretiyle haksız ve hukuksuz olarak büyük miktarda parasal menfaat edindiğini, müvekkile ödeme yapmadığını bu nedenle müvekkilinin düzenlenen 07047 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cayma hakkının kullandığını ileri sürerek müzik eseri işletme belgelerine ilişkin tüm hakların müvekkiline ait olduğunu tespitini, tesciline hükmün ilanını, yargılanma giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı müvekkil şirketin sözkonusu eser işletme belgelerini sayılı dosyasından yapılan ihale ile iktisap ettiğini, dolayısı ile müvekkil şirketin sözkonusu eser işletme belgelerini elde etmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığını, davacı ... tarafından gönderilen ihtarname isimleri sayılan eserlere ilişkin olarak yapımcı şirket ile imzalamış olduğu yapım sözleşmesi ve ilgili hak devirlerine dair hüküm ve şartları içeren her türlü hukuki belgelerin noter tasdikli birer suretinin gönderilmesinin istendiğini, bahse konu eserlerin digital ortamda izinsiz kullanıldığı şeklinde iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının söz konusu esere ait Kültür Bakanlığı nezdinde kayıtlı muvafakatnameleri bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
./..
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dayandığı haricen düzenlenen sözleşmelerin düzenlenme tarihinin kesin delil oluşturmadığı ayrıca davalı tarafın da sözleşmelere taraf olmaması sebebiyle sözleşmenin davalı yönünden bir bağlayıcılığının bulunmadığı, yine eser işletme belgelerinin ekindeki muvafakatnamelerde devredilen hakların sadece çoğaltma hakkını değil hakları tüm olarak devrettiği, davacının cayma hakkını hukuki anlamda kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
5846 Sayılı uyarınca eserden doğan mali ve manevi haklardan yararlanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Bununla birlikte eser sahibi mali haklarının tamamını veya bir kısmını başkalarına tamamen devredebileceği gibi, hakların sınırlı şekilde kullanımını da ruhsat yoluyla başkalarına devredebilir.
58. maddesi uyarınca, eser sahibinden mali bir hakkı tamamen veya ruhsat yoluyla iktisap emiş olan kimsenin, şayet süre kararlaştırılmış ise bu süre içinde ve süre kararlaştırılmamış ise duruma göre uygun bir süre içerisinde, devrin kendisine sağlamış olduğu hak ve yetkilerden gereği gibi yararlanması gerekir. Devir alan kişi hak ve yetkilerini gereği gibi kullanmaz ve bu sebeple eser sahibi menfaatleri esaslı surette zarar görürse, eser sahibinin sözleşmeden cayma hakkı bulunmaktadır. Söz konusu cayma hakkı FSEK m. 80 uyarınca, bağlantılı haklar yönünden bağlantılı hak sahipleri için de geçerlidir.
Cayma hakkının mutlaka eser sahibi tarafından noter marifetiyle çekilecek bir ihbar ile kullanılması icap eder. Gönderilen ihbarnamede, eser sahibince, hakkın gereği gibi kullanılması için devir alan kişiye uygun bir mehil verilmesi gerekir. Devir alanın bu süre içerisinde de devir alınan hak ve yetkileri amacına uygun şekilde kullanmaması halinde verilen sürenin sonunda eserden doğan hakların devrine dair sözleşmeden cayılmış olur. İstisnai hallerde mehil verilmesine de gerek yoktur. Cayma ihbarını alan kişinin, tebliğden itibaren dört hafta içerisinde caymaya itiraz davası açması halinde, caymanın haklı olup olmadığı, devir alanın devir olunan hak ve yetkilerden amacına uygun şekilde yararlanıp yararlanmadığı tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bununla birlikte, dört haftalık hak düşürücü süre içerisinde caymaya itiraz davası açılmamış ise, caymaya konu tüm haklar eser sahibine geri dönmüş olacaktır.
Somut olayda yapımı tamamlanmış müzik eserlerinde icracı sanatçı olan davacı, eserden doğan tüm haklar ile bağlantılı hakları ihale ile satın almış bulunan davalı şirkete noterden gönderdiği 18.02.2014 tarihli cayma ihbarında, cayma hakkını kullandığını ifade etmiş olmakla ve davalı tarafça dört haftalık hak düşürücü süre içerisinde caymaya itiraz davası açılmadığına göre, mahkemece caymanın haklı olup olmadığı veya kanuna uygun olup olmadığı tartışılmaksızın, devre konu icracı sanatçılıktan kaynaklanan tüm mali hakların davacıya dönmüş olduğunun ve davacının icracı Sanatçılıktan doğan mali haklara tekrar sahip olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece, caymanın haklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu sebeple davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme hükmünün yukarıdaki gerekçelerle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.