Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/20445 Esas 2018/2728 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, davalı Kurum tarafından uygulanan gecikme zammının iptali ile ticari faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
176 sicil nolu davacı işyeri çalışanı olan 84 kişinin 1987/9 - 2008/9 dönemleri yönünde açtığı itibari hizmet davalarının Yargıtay tarafından 24.12.2013 ve 17.12.2013 tarihlerinde onandığı, Yargıtay onama kararlarının 28.01.2014, 23.01.2014 tarihlerinde tebliğ edildiği, davalı Kurum tarafından tahakkuk eden prim borçlarına kesinleşme tarihlerinden ödeme tarihi olan 28.02.2014 tarihleri arası 15.136,54 TL gecikme zammı uygulandığı, Kuruma yapılan başvurunun reddi üzerine eldeki davanın açıldığı, Mahkemece, davacı işyerinin kanun, yönetmelik ve tebliğlere uygun şekilde yükümlüğünü yerine getirdiği gerekçesiyle isteğin kabulüne karar verilmiştir.
01.10.2008 tarihinden önce tahakkuk eden prim borçları nedeniyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun hükümleridir. 506 sayılı Kanununun 80. maddesi primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yönelik olup, anılan maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur. Süresinde ödenmeyen prim ve diğer kamu alacakları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Kurumca tahsil edilecektir.
506 sayılı Kanun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 106 ıncı maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup, 01.10.2008 tarihinden sonra tahakkuk eden prim borçları hakkında, 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin 1 inci fıkrasında “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların prime esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar öder" şeklinde paralel düzenlenme getirilmiştir.
Dava konusu olayda, davaya konu davacı işyeri çalışanlarının 1987/9 - 2008/9 döneminde itibari hizmet süresinden yararlandırılması ve işçilerin sigorta primlerinin buna göre yatırılması gerekirken işverence yatırılmaması sonucu bu dönemlerin tespiti yönünde onamaya konu kararların kurucu değil sadece olağan durumun tespiti niteliğinde bulunması nedeniyle tespit edilen tarihler itibariyle davacı işverenin gecikme zammından sorumluluğunun bulunması karşısında talep ve uyuşmazlığa göre tahakkukun kararların onay tarihinden itiberen yapılması ve gecikme zammı uygulanması yerinde olup ayrıca kabule göre ticari faize hükmedilmesi de hatalı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29/03/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.