Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1882
Karar No: 2017/4947
Karar Tarihi: 04.10.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/1882 Esas 2017/4947 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/1882 E.  ,  2017/4947 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali- tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacılar, 123 ada 8 parsel sayılı taşınmazın mirabırakan ... tarafından davalı ...’e satış suretiyle mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla temlik edildiğini, taşınmazın davalı ..." e ondan da davalı ...’e devredildiğini, işlemin muvazaalı olup gerçek iradenin bağış olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adlarına payları oranında tescile, mümkün olmadığı takdirde payları oranında bedele karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ..., taleplerinin zamanaşımına uğradığını, mirasbırakanın satış tarihinde ödemesi gereken borçlarının bulunduğunu, muvazaalı bir satışın mevcut olmadığını; diğer davalılar ise bedeli karşılında taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 123 ada 8 parsel sayılı 9.704,08m2 tarla nitelikli taşınmazın mirasbırakan ... adına 22.12.1994 tarihli kadastro işlemi ile kayıtlı iken 08.06.1995 tarihinde 4.000.000ETL bedelle oğlu ...’e temlik ettiği, ...’in taşınmazı 04.01.2012 tarihinde 4.000TL’ye ... Üzer’e devrettiği, onunda 19.01.2012 tarihinde 2.800TL bedelle ...’ye temlik ettiği, ...’in 11.11.2000 tarihinde ölümü ile geriye eşi ..., çocukları davalı ... ve davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...a, ...’ın mirasçı olarak kaldığı, yargılama sırasında ...’in 02.04.2013 tarihinde öldüğü geriye mirasbırakanla ortak çocuklarının kaldığı, davacı ..."in tüm mirasçılarının davada taraf olarak yer aldığı davacılar vekilin yargılamaya bu şekilde devam etmek istediklerini belirttiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı,satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark,taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; mirasbırakan ..."in dava konusu taşınmazlar dışında mirasçılarına intikal eden başka taşınmazlarının bulunduğu, miras bırakanın ölüm tarihine kadar davacı oğlu ... ile birlikte yaşadığı, davalı ...’in köyde yaşamadığı, mirasbırakanla çocukları arasında problem olmadığı, bir başka ifade ile mirasçılardan mal kaçırmasını gerektirecek bir neden bulunmadığı gibi mirasbırakanın davalıya yaptığı temlikin muvazaalı yapıldığının da davacılar tarafından usulünce ispat edilemediği açıktır.
    Hal böyle olunca, mirasbırakanın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla taşınmazı davalıya temlik ettiğinin kanıtlanmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davalılar ... ve ...et vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi