19. Hukuk Dairesi 2015/528 E. , 2015/8498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl dava menfi tespit ve birleşen davalar alacak/itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen alacak davasının kabulüne ve 2.birleşen itirazın iptali davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl dava davalısı/birleşen dava davalısı/2. birleşen dava davacısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ticari ilişkilerine istinaden müvekkili şirketin, davalının ürettiği takozları satın aldığını, ancak davalının son teslim ettiği 9.673 adet üründe hammadde kalitesinin düşmesi nedeniyle ayıp olduğunu, müvekkilinin yurtdışındaki müşterilerinin ürünlerin ayıplı olduğunu ve ödeme yapmayacaklarını bildirdiklerini, ürünlerdeki aşınma değerinin arttığının laboratuvar incelemesi sonucunda tespit edildiğini, bu malların bir kısmının bedelinin ödendiğini, ödenen bedelle ilgili dava haklarını saklı tuttuklarını, 18.10.2010 tarih 38.342,12 TL ve 11.10.2010 tarih 52.249,05 TL olmak üzere toplam 90.591,17-TL tutarlı 2 faturadaki malların ayıplı olması nedeniyle, bu fatura bedellerinin ödenmediğini, davalının da kabulü ile davalıya iade edilen ayıplı ürünlerin düşümüyle cari hesap bakiyesinin 85.209,12-TL olduğunu belirterek, ürünlerin ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin ödenmeyen bu miktardan davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiş, birleşen davasında; taraflar arasındaki 14.04.2010 tarihli protokol uyarınca üç adet mülkiyeti müvekkiline ait olan kalıpların davalı tarafa teslim edildiğini, ihtarla geri istendiğinde, davalının, müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında kalıplar üzerinde tadilatlar yaptığını ve bunların bedeli olan 44.000-TL" nin ödenmesi halinde kalıpları iade edebileceklerini bildirdiklerini beyanla, dava konusu kalıpların davalıya ilk teslim edildiği haliyle tedbiren müvekkil şirkete iadesini, verilmediği takdirde aynı kalıpları tekrar imal etmek zorunda kalacaklarını, dava sonunda iadesine karar verilse bile zararı karşılamayacağını ileri sürerek, kalıpların 55.000-TL bedelinin faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiş, davalı tarafın açtığı 2011/163 E. sayılı birleşen itirazın iptali davasına cevabında ise; ödenmediği iddia edilen faturaların içeriği ürünlerde gizli ayıbın sözkonusu olduğunu, müvekkilinin haklı nedenle ödemediğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının siparişi üzerine müvekkilinin ürettiği mal karşılığında 90.591,17-TL ödemeyi kabul ettiğini, düzenlenen faturalara itiraz etmediğini, ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin yasal süresi içinde bir ayıp ihbarı yapılmadığını beyanla, davanın reddini istemiş, birleşen 2011/271 E. sayılı davaya cevabında; dava konusu kalıpların sınai mülkiyet ve endüstriyel tasarım haklarının müvekkili şirkete ait olduğunu, davacıya iadesinin mümkün bulunmadığını, taraflar arasında bunların iade edileceğine dair bir yazılı anlaşma olmadığını, ayrıca kalıplar üzerinde zorunlu tadilatlar yapılmış olmasına rağmen, bu tadilat bedellerini de bugüne kadar davacıdan alamadıklarını savunarak davanın reddini talep etmiş, birleşen 2011/163 E. sayılı davadaki dava dilekçesinde, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, davalının müvekkil şirketten mal alışından dolayı 90.591,17-TL borcu bulunduğunu, ancak borcunu ödememesi üzerine aleyhine İstanbul 5. İcra Müdürlüğü" nün 2010/28026 sayılı dosyasından takip yaptıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi kurulunun denetime elverişli gerekçeli raporlarının dosya kapsamına uygun bulunup aynen benimsenerek hükme esas alındığı, buna göre; asıl davada; dava konusu 2 fatura konusunu oluşturan ürünlerin gizli ayıplı olarak üretildiğinin tespit edildiği, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmasından dolayı uyuşmazlık konusu 2 fatura tutarı 90.591,17-TL "lik borçtan sorumlu olmadığı, ancak davacı iade malları düştükten sonra 85.219,12-TL borçlu olmadığının tesptini talep ettiğinden, taleple bağlı kalınarak, 85.219,12-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği, birleşen 2011/163 E. sayılı davada; birleşen davacı/davalının bu iki fatura tutarından alacağı için takip yapmışsa da, alacaklı olmadığı kanaatine varıldığı, diğer birleşen 2011/271 E. sayılı davada; davacıya ait kalıpların yüklenici davalı tarafından tedbiren iadesi, derhal tedbiren iade olmazsa bedelinin tahsilinin istendiği, taraflar arasındaki 14/04/2009 tarihli protokolle, kalıpların taraflar arasındaki akdi ilişkiden dolayı üretim için yüklenici davalıya teslim edildiği, bu kalıplarla üretim yapılmasının davalı tarafça kalıpların geri iadesine veya bedelini ödemesine engel olamayacağı kanaatine varıldığı, davacının kalıpların bedelini talepte haklı bulunduğu, yine davalının kalıplar üzerinde iş sahibinden onay almadan yaptığı masrafları belgeleyemediği gibi, masrafları istemesinin de hukuken olanaklı olmadığı, bilirkişilerce 3 adet dava konusu kalıpların dava tarihindeki bedelinin 55.000-TL olarak tespit edildiği gerekçeleriyle, asıl davanın kabulü ile, davacının, taraflar arasında dava ve takip konusu yapılan 13/10/2010 tarih 52.249,05-TL" lik ve 18/10/2010 tarih 38.342,12-TL" lik olmak üzere toplam 90.591,17-TL" lik iki fatura bedelinden dolayı talebi gibi 85.209,12-TL borçlu olmadığının tespitine, birleşen 2011/271 E. sayılı dava yönünden; davanın kabulüne, dava konusu kalıpların bedeli olan 55.000-TL" nin dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, birleşen 2011/163 E. sayılı dava yönünden; kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl dava davalısı/birleşen dava davalısı/2. birleşen dava davacısı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dava davalısı/birleşen dava davalısı/2. birleşen dava davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Asıl davada davacının, davalının imal ettiği ürünleri yurtdışına ihraç ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda öncelikle, teslim aldığı ve dava konusu ettiği ürünleri incelemeli ve ayıplı olanları tespit ederek ayırmalı ve bunları davalıya iade etmelidir. Ne var ki, taraflar arasındaki özellikle 27.05.2010, 08.07.2010 tarihli yazışmalardan anlaşılacağı üzere, davacının yurtdışındaki alıcı firmanın önceki malların bir kısmında hata bulunduğunu kendisine bildirmiş olmasına rağmen, daha sonradan teslim aldığı malları kontrol etmeden, muayene edimini yerine getirmeden teslim alıp yurtdışındaki davadışı alıcı firmaya gönderdiği anlaşılmaktadır. Zira, asıl dava konusu faturaların tarihi 18.10.2010 ve 11.10.2010" dur. Hal böyle olunca, dava konusu malları mevcut haliyle kabul etmiş sayılacağından, bu hususun gözetilmemesi isabetsizdir.
3- Birleşen 2011/271 E. sayılı davada, birleşen davacının talebi asıl alacağın "faiziyle" tahsili istemine ilişkin olup, burada faiz oranı ve cinsi belirtilmemiştir. Bu durumda, alacağın yasal faizi ile tahsiline karar verilmek gerekirken talep aşımı yapılarak, alacağın avans faiziyle tahsiline karar verilmesi de isabetsiz olup, bu husus re" sen gözetilmelidir.
4- Birleşen 2011/163 E. sayılı dava yönünden ise, birleşen davacının davalıya mal satışı yaptığı dikkate alınarak, varsa alacak miktarının hesaplanması gerekirken asıl dava ile bağlantılı olarak talebinin reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı/birleşen davalı/birleşen davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı/birleşen davalı/birleşen davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.