Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5137
Karar No: 2015/18517
Karar Tarihi: 15.12.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/5137 Esas 2015/18517 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir 15. Aile Mahkemesi'nde görülen bir dava da annenin, çocuğun gerçek babasının davalı M.B. olduğunun tespiti, nafaka ve tazminat talep edildi ve davanın Hazineye ihbarı sağlanmadan karara bağlandığı görülmüştür. Kararda, yasal düzenlemelere göre davanın Hazineye ihbarı sağlanmasından sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek bir karar verildiği belirtilmemiştir. Ayrıca, babanın ekonomik durumu yeterince araştırılmamış ve sosyal ekonomik durumunun doğru şekilde tespiti için gerekli olan bilgilerin toplanması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve 426. maddeleri ile 330 ve 327/1. maddelerine atıfta bulunulmuştur. Birinci maddede, çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir. İkinci maddede ise, vesayet makamının ilgilisinin isteği veya resen temsil kayyımı atabileceği haller yer almaktadır. Üçüncü ve
18. Hukuk Dairesi         2015/5137 E.  ,  2015/18517 K.
"İçtihat Metni"



Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İzmir 15. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2014
NUMARASI : 2013/608-2014/893


Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, tazminat ve nafaka istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-4721sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 301. maddesinde; ""Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir."" hükmü yer almaktadır. Aynı Yasanın 426. Maddesinde ise “Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atar: Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse, Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı anne tarafından açılan davada küçük Kıvanç’ın gerçek babasının davalı M.. B.. olduğunun tespiti ile nafaka ve tazminat istendiği ve davanın Hazineye ihbarı sağlanmadan karara bağlandığı anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davanın Hazineye ihbarının sağlanmasından sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 330. maddesine göre: “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." 327/1.maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmü

düzenlenmiştir. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti anaya ait ise de babanın da çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması zorunludur. Mahkemece ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, küçüğün ihtiyaçları Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir.
Buna göre, davalı babanın üzerine kayıtlı olduğu belirtilen taşınır ve taşınmaz malların dava açılmadan önce satıldığı iddiası da dahil olmak üzere davalının sosyal ekonomik durumu yeterince araştırılmamıştır. Bu kapsamda varsa taraf delilleri toplanarak ve küçük Kıvanç’ın özel eğitim alması gerektiği iddiası da araştırılarak, mahkemece, davalının taşınmaz malvarlığı açısından tapu müdürlüğüne, vergi kaydı yönünden vergi dairesine, sosyal güvenlik kaydı açısından Sosyal Güvenlik Kurumu"na, banka mevduatı açısından banka şubelerine, araç kayıtları açısından Emniyet Müdürlüğüne, ticaret kayıtları için ticaret sicil memurluğuna müzekkereler yazılarak sosyal ekonomik durumunun doğru şekilde tespiti gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verilmesi
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi