Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5040 Esas 2018/5415 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5040
Karar No: 2018/5415
Karar Tarihi: 25.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5040 Esas 2018/5415 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi'nin 2018/5040 E. ve 2018/5415 K. sayılı kararı, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen cezaya yapılan istinaf başvurusunun reddedilmesiyle ilgilidir. Temyiz edenin sıfatı, başvuru süresi, karar niteliği ve temyiz sebepleri göz önünde bulundurularak dosya incelenmiştir. Kararda, tutuklanan şüphelinin görevlendirilen müdafii tarafından hukuki yardımından yararlandırılmadan yapılan yargılamada savunma hakkının kısıtlandığı belirtilmiştir. Ayrıca, bylock uygulamasını kullandığı tespit edilen sanığın suçun subutu açısından belirleyici nitelikte olduğu kabul edilen delillerin yetersiz olduğu ve adli emanet kayıtları ile ilgili kanunsuzlukların mevcut olduğu vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise TCK'ının 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53/1, 58/9, 62, 63. maddeleri olarak belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi         2018/5040 E.  ,  2018/5415 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53/1, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    I-Ayrıntıları Dairemizin 13.07.2018 tarih ve 2018/1866 Esas, 2018/2427 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere;
    5271 sayılı CMK"nın 101/3. maddesi gereğince tutuklanması istenen ve seçtiği bir müdafii de bulunmayan sanığa müsnet suçun niteliği ve ön görülen ceza miktarı gözetilmeksizin müdafii görevlendirilmesinin yasal zorunluluk olması karşısında; görevlendirilen müdafii refakatinde tutuklanması nedeniyle, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle (AİHM Gregaceviç/Hırvatistan) çelişmeli yargılamanın gereği olan "silahların eşitliği" ilkesinin ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde (AİHM Salduz/Türkiye), adaletin selameti açısından gerekli olan müdafiinin hukuki yardımından yararlandırılmadan yapılan yargılamada, sorgusu tespit edilip hüküm kurularak savunma hakkının kısıtlanması suretiyle CMK"nın 101/3, 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    II- Kabul ve uygulamaya göre de;
    1-)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği gözetilmekle,
    Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun subutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip duruşmada CMK 217/1"inci maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Adli emanetin 2017/5943 sırasına kayıtlı kitap ve dergiler ile 16 adet CD"nin ise dosyada delil olarak saklanması yerine koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 54"üncü maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına 25.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.