Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/7173
Karar No: 2020/4614
Karar Tarihi: 15.06.2020

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/7173 Esas 2020/4614 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2019/7173 E.  ,  2020/4614 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi



    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından borçlular hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, icra müdürlüğünce rehnin paraya çevrilmesi üzerine taşınmazın satış bedelinden %11,38 oranı üzerinden 938.617,77 TL tahsil harcı ile 164.959,19 TL cezaevi harcı kesintisi yapıldığı ve alacaklıya ödendiği, alacaklının borçlu şirketlerin iflasına karar verildiğinden 2017 yılı Harçlar Tarifesinin II. İflas Harçları bölümünün 2) a maddesine göre iflasta paylaştırılan paralar üzerinden %4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiğini ve iflasta paylaştırılan paralar yönünden cezaevi harcı alınacağına dair yasal düzenleme bulunmadığını ileri sürerek bu kısımların iadesi isteminde bulunduğu, mahkemece, iflas kararı ile birlikte takibin ve taşınmaz malın iflas masasına girdiği gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulü ile icra dosyasında 21.06.2017 tarihinde %11,38 oranı üzerinden tahsil harcı alınmasına ilişkin işlemin iptaline, tahsil harcının %4,55 oranı üzerinden hesaplanmasına, cezaevi harcı alınmasına yönelik şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının iflas kararından sonra ipotekli takibi sürdürmeyi tercih ettiği, satışın, sıra cetvelinin ve ödemenin iflas idaresi tarafından yapılmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bir mahkeme kararının gerekçesi, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir. Tarafların, o dava yönünden, hukuk düzenince, hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün bulunması zorunludur. Bütün mahkemelerin ve her türlü kararların gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa"nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK"nun 27 ve 297. maddeleri işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 28.04.2010 gün ve 2010/11-195 E., 238 K. sayılı usulden bozmayı kapsayan ilamının gerekçesinde de vurgulandığı üzere, "Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir."
    Nitekim, 07.06.1976 gün ve 3/4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde yer alan "Gerekçenin, ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği, yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir" şeklindeki açıklama ile de aynı ilkeye vurgu yapılmıştır.
    Anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama, gerek yargı erki ile hakimin, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmaz.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 01.04.2019 tarih ve 2018/1718 E. - 2019/511 K. sayılı kararının gerekçe kısmında, alacaklının iflas kararından sonra ipotekli takibi sürdürmeyi tercih ettiği, satışın, sıra cetvelinin ve ödemenin iflas idaresi tarafından yapılmadığı kabul edilmesine rağmen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, Hazine"nin harç kaybına uğraması söz konusu olabileceğinden, harçla ilgili bu şikayetten, ilgili Vergi Dairesinin de haberdar edilmesi gerekirken, hasımsız görülerek sonuçlandırılmış olması da doğru görülmemiştir.
    Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, taraf teşkili sağlandıktan sonra çelişki giderilerek yeniden hüküm kurulması maksadıyla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ :... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 01.04.2019 tarih ve 2018/1718 E. - 2019/511 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca re’sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi