11. Hukuk Dairesi 2016/5328 E. , 2017/3188 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17/11/2015 tarih ve 2013/351-2015/480 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/3 E. sayılı dosyasında ..."da tek yetkili satıcı olduğu, müvekkilinin ..."ın mallarını haksız suretle temin ettiği iddiasıyla haksız rekabetin tespiti ile tedbir talepli açtığı davada 08/08/2006 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, müvekkilinin haksız ihtiyati tedbir nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın 08/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir .
Davalı vekili, davacı ile ... Derneği arasında yazılı bir bayilik sözleşmesinin bulunmadığını, peşin para ile müşteri statüsünde mal satıldığının tespit edildiğini, davacının zararının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının son kullanma tarihi geçen maden sularından dolayı 2.297,00 TL, tedbir ile fesih tarihi arasında mahrum kalınan kâr tutarı 192,93 TL, fesih tarihinden itibaren makul süre olarak belirlenen 120 gün içerisinde mahrum kalınan diğer bir kâr tutarı 3.307,39 TL olmak üzere 5.797,32 TL maddi zarara uğradığı, davacı vekilince 03/04/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebinin 5.797,32 TL’ne yükseltildiği, davacının bozmadan sonra ıslah talebinin kabul edildiği, ihtiyati tedbir nedeniyle siparişlerde aksama olduğu, şirket faturalarında Kızılay logosunun silinmesi neticesinde davacı şirketin piyasada ticari itibar ve güvenirliliğinin zedelendiği gerekçesiyle, ıslah nedeniyle maddi tazminat isteminin kabulü ile, 5.797,32 TL’den, 192,93 TL mahrum kalınan kar tutarının 14/08/2006 tarihinden, 3.307,39 TL zarar tutarının 14/12/2006 tarihinden, satılamayan maden sularına ilişkin 2.297,00 TL’nin 08/08/2006 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3.500,00 TL manevi tazminatın 08/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dava, haksız ihtiyati tedbire dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24/06/2013 tarih, 2013/14744 E- 2013/13132 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekili 19/10/2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 5.797,32 TL"ne yükseltmiş ve mahkemece de ıslahla artırılan bu miktar üzerinden istemin kabulüne karar verilmiştir.
Islah tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 177. maddesinde ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği düzenlenmiştir. Yine, mülga 1086 sayılı HUMK 84. maddesi de aynı mahiyettedir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E- 2016/1 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece, davacı vekili tarafından bozma sonrası ıslah edilen miktar üzerinden maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re"sen BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.