4. Ceza Dairesi 2017/20995 E. , 2020/20348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, silahla tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A) Katılan sanık ... müdafiinin, 28.01.2015 tarihli süre tutum dilekçesinde, yalnızca müvekkili olan sanık hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminde bulunduğu, gerekçeli temyiz dilekçesinde ise buna ek olarak, sanıklar ..., ... ve ... hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan beraat hükümlerini de temyiz ettiği ancak bu temyiz isteminin yasal sürede gerçekleştirilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, katılan ... vekilinin, tebliğnameye aykırı olarak, beraat hükümlerine yönelik TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B) Diğer hükümlere yönelik temyizin incelemesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik;
CMK"nın 225/1. maddesi gereğince hükmün konusunun, iddianamede gösterilen eylemden ibaret olması karşısında, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, dolayısıyla kamu davasına konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılarak hüküm kurulması Kanuna aykırıdır. Somut olayda, iddianamenin anlatım kısmında, sanık ..."nin katılan ..."e yönelik kasten yaralama eyleminin açıklanmadığı gözetilmeden, "Fail ve Fiilde Bağlılık Kuralı"na aykırı olarak uygulama yapılıp, iddianamede tanımlanmayan eylemden hüküm kurulmak suretiyle, CMK"nın 225. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2) Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik;
a) Sanık ..."nin aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi, tarafları biber gazı marifetiyle ayıran emniyet görevlilerinin düzenlediği tutanakta, taraflar arasında gerçekleşen kavganın ayrıldığının belirtilmesi ancak, silahla tehdide yönelik bir tespitin yapılmaması ve suça konu satırın da ele geçmemesi, olay hakkında tarafsız bir tanığın da bulunmaması karşısında; atılı suçun sübutuna ilişkin hangi kanıt ve tanık beyanlarına dayanıldığı ve katılanlar Şahin ve Mustafa"nın annesi olan tanık ..."in beyanlarına ne suretle itibar edildiği açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında silahla tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
b) Kabule göre de;
Kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3) Her iki suç yönünden kabule göre de;
a) Sanığın adli sicil kaydında görülen Antalya 3. ASCM"nin 2010/514 esas, 2010/853 karar sayılı ilamındaki kesinleşen mahkumiyetinin, TCK"nın 151/1. maddesi uyarınca mala zarar verme suçu olması karşısında; aynı ilamda görülen TCK"nın 86/2. maddesi uyarınca hükmedilen ancak dosya arasında ve UYAP kontrolünde kesinleşme şerhi tespit edilememiş olan mahkumiyetinin tekerrüre esas alınması,
b) (3-a) nolu bozmaya uyulması halinde ise;
Sanığın adli sicil kaydındaki tekerrüre esas ilamına konu suçun, TCK"nın 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçu olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve TCK’nın 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamında bulunması karşısında, anılan suçla ilgili olarak uyarlama yapılıp yapılmadığı araştırılıp, sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.