21. Hukuk Dairesi 2015/7036 E. , 2015/9499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi
Davacı, kurum işleminin iptali ile kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanmasına, biriken aylıkların tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından almakta olduğu yetim aylığının durdurulması ve yersiz ödeme gerekçesiyle adına borç çıkarılmasına dair kurum işleminin iptali ve yetim aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, dosyaya toplanan deliller ve özellikle KYOK"da bahsedildiği şekilde davacı ile boşandığı eski eşinin birlikte yaşamadıkları anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının Maaşının kesilmesi yönündeki kurum işleminin ve kararın iptali ile maaşının yeniden bağlanmasına ve bu karar sebebi ile şimdiye kadar ödenmeyen maaşların davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hakkında verilen boşanma kararı kesinleşen davacıya ölü olan sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle 01/11/2008 tarihi itibariyle kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk işleminin tesis edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.
Somut olayda, davacı Söke 1. Asliye Hukuk mahkemesinin 21/11/2001 tarih 1096 Esas ve 1113 Karar sayılı ilamıyla boşanmıştır. Davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 18/01/2010 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı 01/11/2008 tarihi itibariyle kesilerek, Kurumca, yapılan ödemeler borç kaydedilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
18/01/2010 tarihli Kontrol Raporunun ekinde davacının oturduğu sitenin yöneticisi ... ve site sakinlerinden ... ifadelerinin bulunduğu ve her ikisinin de davacının 26 numaralı dairede kiracı olarak oturduğunu, ismini bilmedikleri bir erkekle beraber oturduğunu ve kendisini kocası olarak tanıttığını bildirdikleri anlaşılmaktadır. Kontrol Raporunda ayrıca, posta dağıtıcılığı yapan ... ve sitenin yakınlarında bulunan market görevlisi ile görüşüldüğü ve her ikisinin de davacının... isimli bir kişiyle berabar yaşadığını söyledikleri belirtilmiştir.
Mahkeme tarafından yaptırılan 27/02/2010 tarihli kolluk araştırmasında da, Çiftlik Mah. 15. Sokak No 13 Çeşme adresinde yapılan araştırmada, söz konusu evin dubleks villa olduğunun, ikamet eden kimsenin olmadığının, site bekçisi ... ile görüşüldüğünün, davacı ve eşinin 2006 yılında söz konusu eve taşındıklarının, 2 yıl birlikte kiracı olarak kaldıklarının, 2008 yılında villanın satılması üzerine Kasım ayında taşındıklarının, davacı ve eşinin beraber karı koca olarak yaşadıklarının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, denetim sırasında dinlenen tanıkların beyanları ile 27/02/2010 tarihli kolluk araştırmasında belirtilen hususlar birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.