Esas No: 2022/166
Karar No: 2022/1086
Karar Tarihi: 22.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/166 Esas 2022/1086 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/166
KARAR NO : 2022/1086
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARARIN YAZILMA
TARİHİ :18/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Adresi İzmir'de bulunan davalı ... Toptan Gıda Paz. Satış Dağıtım San ve Tic Ltd Şti ile İzmir Karşıyaka'da ikamet eden müvekkili şirket arasında akdedilen anlaşmaya göre davalı şirketin 3.000 adet ... satın aldığını, müvekkil şirketçe satış bedeli olarak 22.302,00-TL fatura kesildiğini, fakat davalı şirket tarafından, müvekkil şirketçe kesilen faturadaki icra takibine konu alacak miktarının ödenmediğini, bunun üzerine İzmir 11. İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla takibe gidildiğini, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, pandemi koşulları ve şirketlerin bu ve benzeri tahsil edilemeyen alacaklarına istinaden adli yardım talebinin kabulüne ve borçlu şirket malları üzerinde teminatsız tedbire karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacı tarafın müvekkili şirketin davaya konu alacak ile ilgili olarak yapılan alışverişte anlaşmaya aykırı davranarak dürüstlük ilkesine aykırı davrandığını ve gerçek dışı beyanlar ile müvekkilin iradesini sakatladığını, müvekkilinin ağırlıklı olarak gıda ürünleri alım ve pazarlama alanında faaliyet gösterdiğini, davaya konu malların multihijyen ürünleri olduğunu müvekkilinin pazarının olduğu bir ürün olmadığını, işbu multihijyen ürün satışı için müvekkilini ziyaretlerine gelerek ürünü satmak istediklerini, müvekkilinin hem pazara çok hakim olmamasından hem de ürünün yeni bir ürün olması nedeni ile pazarının olmadığını beyan ederek almak istemediğini, bunun üzerine davacı taraf ürünü konsinye olarak olarak verebileceklerini ve ürünün satıldıkça ödemesini yapabileceklerini söylediklerini, bunun üzerine müvekkilinin 50 koli bir mal sipariş ettiğini, ancak ürün sevkiyatından önce davacı şirket temsilcisi ... bey, müvekkili şirkete sık sık gelerek bir çok müşterinin ismini zikrederek bu müşterilere ... ürünlerini müvekkili şirket üzerinden sattığını defalarca belirttiğini, dolayısı ile siparişin 5 katı ürün sevk edilmesini sağlayarak müvekkilinin de davacı tarafın beyanlarına güvenerek bu teslimatı kabul ettiğini, sevkiyattan bir hafta kadar sonra müvekkili şirket yetkilisi ... beyi arayarak siparişlerle ilgili bilgi istemiş ayrıca ziyaretlerini niye kestiğini sorduğunu, davacı temsilcisi şehir dışında olduğunu söyleyerek uğrayacağını belirtmiş ancak gelen giden olmadığı gibi bahsedildiği gibi bir sipariş bilgisi de verilmediğini, müvekkili malı satmak istese de ürünü bilinmediği için alıcı çıkmadığını, malın tesliminden bir ay sonra davacı şirket temsilcisinin arayarak tüm ürünün bedelini talep ettiğini, müvekkilinin anlaşmanın bu şekilde olmadığını ürünün konsinye olduğunu, satıldığı kadarının ödeneceğini belirtmesine rağmen davacı kötüniyetli olarak ödeme talebinde ısrar ettiğini, bunun üzerine müvekkili bu şartlarda ürünü satamayacağını geri almalarını belirterek iade faturası keserek geri göndermiş ancak davacı tarafça hem fatura hem de ürünlerin geri alınmadığını, söz konusu ürünlerin kaliteli olmadığı gibi üzerindeki etiketinde TSE belgeli yada gerekli sağlık izinleri ile üretildiğine dair hiçbir belge ve bilgisi olmayan ürünler olduğunu, piyasada bilinmediği için satılamadığını, satılma durumunun da olmadığını, malların depoda durduğunu, davacı tarafa iadeye hazır olduklarını, beyanla, davanın reddine, davacının %20 den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İcra takip dosyasındaki belgeler, banka dekontları, mal teslim tutanağı,tanık, meaj çıktıları delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İzmir 11.İcra Müdürlüğü ... E.sayılı icra dosyası, faturalar ve ticari kayıtlar, mail ve yazışmalar, keşif , tanık, bilirkişi delillerine dayandığı görülmüştür.
İzmir 11.İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; alacaklı ... Kimya Danışmanlık Pazarlama Sanayi ve Tic.Ltd.Şti tarafından borçlu ... Toptan Gıda Pazarlama Satış Dağıtım San.ve Tic. Ltd. Şti aleyhine 22.302,00 TL bedelli faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 20/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 25/08/2021 tarihli dilekçe ile takip konusu borcun tamamına, faiz oranlarına, işlemiş faize, tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibinin durduğu görülmüştür.
Taraflara ait BA-BS formları ilgili vergi dairesinden getirtilmiştir.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakiben tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, tarafların defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış onayları yaptırılıp yaptırılmadığı, defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğrulayıp doğrulmadığı, davacının takibe konu fatura nedeniyle icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, rapor tarihine kadar davalı yanca yapılan ödeme bulunup bulunmadığı hususlarında dava dosyası kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor alınması hususunda dosyanın konusunda uzman SMMM bilirkişisi ...'e tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından 12/05/2022 tarihli düzenlenen raporda ; 1-Davacı ve davalı taraf defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içinde yaptırılmış olduğu, kapanış onaylarının ise 2022 yılının Haziran ayı sonuna kadar süre olduğundan rapor tarihi itibariyle henüz yaptırılmamış olduğu,
2-Takibe konu e- fatura yönünden davacı ve davalı tarafın ticari defterlerine işlenen yevmiye kayıtlarının; yasal mevzuata, muhasebe ilke ve prensiplerine uygun olarak yapıldığı,
3-Takibe konu e- fatura yönünden davacı ve davalı tarafın ticari defterlerine işlenen yevmiye kayıtları ile bu kayıtlara dayanak oluşturan e-fatura içeriğinin birbirlerini doğruladığı,
4-Takibe konu e- fatura yönünden davalı tarafından elektronik ortamda davacı adına tanzim edildiği anlaşılan İADE FATURASININ davalı ve davacı tarafın yevmiye defterlerinde kaydının bulunmadığı,
5-Takibe konu e- fatura yönünden, davacı ve davalı tarafın defterlerinde birbirlerini doğrulayacak şekilde yapılan kayıtlara göre, davacının takibe konu fatura nedeniyle icra takip tarihi itibariyle davalıdan 23.302,00 TL tutarında alacaklı olduğu,
6- Takibe konu e- fatura nedeniyle rapor tarihine kadar davalı yanca davalıya yapılan ödemeye ilişkin her hangi bir muhasebe kaydının davacının ve davalının defterlerinde yer almadığı rapor edilmiştir.
Davacı tarafça tanık dinlenmesi talebinde bulunulmuş ise de, davacı tarafın tanıkların hangi hususta dinletileceği beyanı dikkate alındığında, hukuki işlem hususunda tanık dinletilemeyeceğinden davacı tarafın tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafın TBK 36.maddeye göre, davacının anlaşmaya ve dürüstlük ilkelerine aykırı davranarak gerçek dışı beyanlar ile davalının iradesini sakatladığına ilişkin aldatma iddiası yönünden dinletmek istediği tanıkları ... ve ...'nın dinlenmelerine karar verilmiştir.
Davalı tanığı ... beyanında ; "Ben davalı ... Ltd şirketinin müdürü olan ... 'un eşiyim, aynı zamanda bu şirketin satış pazarlama müdürlüğünü de yapmaktayım. Şirketimiz gıda maddesi satan (bakkaliye-market ürünleri) bir limited şirkettir.
... isimli arkadaşımız bize davacı şirketin yeni kurulduğunu , hijyen temizlik ürünleri sattığını, bizim de bu ürünleri satıp satamayacağımızı söyleyip davacı ş irket yetkilileri ile bizi bir araya getirdi. Davacı şirket yetkilisi olduğunu bildiğim ...
... isimli şahısla görüşmeyi yaptık, biz bu şahsa hijyenik temizlik ürünlerini daha önce satmadığımızı söyledik onlar da bize ürünler yeni , piyasada tutunabilir, pandemi koşulları var dediler biz de pandemi koşulları sebebiyle malın satılabileceğini düşündük ve karşı tarafa konsinye satış yapılması koşuluyla (mal satıldıkça bedelinin ödenmesi kaydıyla) aramızda anlaşma yaptık ancak bu esnada yazılı bir sözleşme düzenlemedik, anlaşmayı yaptığımız zaman yanımızda tanık ..., ben, ... ... ve ... ... vardı. Davacı şirketin yetkilileri olarak bildiğim ... ... ve ... ... isimli kardeşler anlaşma üzerine bize ilk etapta 50 koli ürünü bir hafta içerisinde göndermeleri gerekiyordu ancak yaklaşık 45 gün sonra bu şahıslar bize 300 koli mal gönderdiler, biz neden fazla mal gönderildi diye sorduğumuzda bu malları bizim adımıza başka şahıslara sipariş verdiklerini, bizim bu malları sipariş veren şahıslara teslim edip elde edilen parayı da %10 kar marjı ile satışının gerçekleşeceğini söylediler. Bu 300 koli malın içinde 10 paketten toplamda 3000 adet mal bu şekilde bizim tarafımıza gönderilmiş oldu. Daha sonra gönderilen bu mallar için davacı tarafın bu yetkilileri ile irtibat kuramadık, maillerimize ve telefonlarımıza cevap vermediler, adımıza satış yapıldığı belirtilen 3.kişiler tarafından tarafımıza herhangi bir sipariş iletilmedi. Davacı şirketin yetkilileri sürekli bizi oyaladılar. Biz bu şahısların işyerlerinin neresi olduğunu da tespit edemedik. Sadece ofisleri olduğunu öğrendik. Dolayısıyla malları da iade edemedik. 300 koli mal gönderildikten 30 gün sonra ... isimli satış müdürü yanımıza gelerek bizden malların parasını istedi, biz de satış olmadığından ödeme yapamayacağımızı, anlaşmanın da bu şekilde olmadığını söyledik, bunun üzerine ... isimli şahıs kendisi ve üçüncü şahıslar aracılığıyla bizi tehdit ederek mal bedelini ödememizi söyledi ve malları geri almayacaklarını söyledi. Ardından da hakkımızda bu malların faturasına dayalı olarak icra takibi başlattı. " şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı tanığı ... 'nın alınan beyanında ; "Ben mahalleden davacı şirketin yetkilisi olduğunu bildiğim ... ... 'ı ve kardeşi olan ... ... 'ı tanırım. ... ... bana ben daha önceden satış pazarlama işi yaptığımdan dolayı yeni kurdukları şirketin ürünlerini kimlere satabileceği hususunda yardımımı istedi ben de onları bir kaç kişiye yönlendirdim, yönlendirdiğim kişiler arasında davalı şirketin satış pazarlama müdürü olan ... 'da vardı. ..., davacı şirketin yetkilisi olduğunu bildiğim ... ... ve ben bir araya geldik, ... kendisinin gıda maddeleri sattığını buhijyenik ürünleri stoğuna koymayacağını ancak konsinye olarak satış yapabileceğini söyledi, ... ... bunu kabul etti ve mal satıldıkça paranın davacı şirkete ödeneceği hususunda sözlü olarak anlaşma yapıldı bu esnada yazılı bir sözleşme yapılmadı ve ilk etapta 50 kolinin davalıya gönderileceği kararlaştırıldı. Ancak daha sonra ... 'tan davacıların 300 koli mal gönderdiklerini bu malların davalı üzerinden satışının gerçekleştirileceğini ve siparişlerinin oluşturulacağı söylenmiş, daha sonra da ... 'a gönderilen 300 koli malın satışının gerçekleşmediğini ...'tan öğrendim . Bir süre sonra ... ... beni arayarak gönderilen 300 koli malın bedelinin ... ve davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğini hatta benim de bu işe kefil olduğumu söyledi ben de kendisini anlaşmanın böyle olmadığını, konsinye satış yapılacağını ve ... ve davalının henüz malları satamadığını, madem konsinye satışı kabul etmiyorsun gel malları depodan al dedim. Buna rağmen ... isimli şahıs beni de tehdit ederek ben malların parasını almayı bilirim dedi, aynı şekilde ... bey de bana karşı tehditkar şekilde beyanlarda bulundu hatta kefil sıfatıyla malların bedelini ödemem için bana iban numarasını attı, sonrasında davalı hakkında mal bedelinin tahsili için icra takibi başlatıldığını öğrendim, söz konusu malların halen davalıya ait depoda aynen beklediğini biliyorum" şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Davacı taraf, davalıya 3.000 adet ... satıldığını, malların davalıya teslim edildiğini, davalının düzenlenen faturaya itiraz etmediğini ancak fatura bedelini ödemediğini iddia ettiği; davalı taraf ise fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini ancak taraflar arasında konsinye satış konusunda anlaşma yapıldığını, davacının anlaşma ve dürüstlük ilkesine aykırı davranarak konsinye satışa ilişkin gerçek dışı beyanlarla davalının iradesini sakatladığını, faturaya konu malların satışının yapılamadığından davacının alacak hakkı doğmadığını savunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında dava ve takibe konu malın davalıya teslim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın taraflar arasında dava ve faturaya konu malların konsinye satışı hususunda anlaşma yapılıp yapılmadığı, konsinye satış yapılması için davacının davalıyı TBK 36.maddeye göre anlaşmaya ve dürüstlük ilkelerine aykırı davranarak gerçek dışı beyanlar ile davalının iradesini sakatlayıp sakatlamadığı hususu olduğu anlaşılmıştır.
Taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında konsinye satışa ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığı, dava ve takibe konu faturada konsinye satışa dair açıklamanın yer almadığı aksine faturanın alt kısmında vade tarihinin 17.07.2021 ve vade günününde sıfır olarak belirtildiğinin görüldüğü, faturanın tarafların usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının faturayı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde itirazda bulunmadığı, davalının 24 gün sonra iade faturası düzenlediği ancak iade faturasını kendi ticari defterlerine kaydetmediği gibi davacının ticari defterlerinde de iade faturasının kayıtlı olmadığı, bu fatura nedeniyle davalının davacıya 23.302,00-TL borçlu olduğunun belirtildiği, tüm dosya kapsamından taraflar arasında konsinye satışa ilişkin anlaşma yapıldığının tespit edilemediği gibi davalı tarafça davacının davalıyı konsinye satışa ilişkin TBK 36.maddeye göre anlaşmaya ve dürüstlük ilkelerine aykırı davranarak gerçek dışı beyanlar ile davalının iradesini sakatladığı iddiasının da dinlenen davalı tanıklarının beyanlarına göre tespit edilemediği, davalının cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı, bu haliyle davacının davalıya satılan ve teslim edilen 3.000 adet ... satışı nedeniyle dava ve takibe konu fatura nedeniyle 23.302,00-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, İİK'nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
İzmir 11.İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında davalının 22.302,00 TL asıl alacağa itirazının iptaline, takibin takip talebinde istenen şartlarda ve bu miktar üzerinden devamına,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatı olan 4.460,40 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.523,44-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 380,86 TL 'nin mahsubu ile kalan 1.142,58 TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 TL başvuru harcı, 380,86 TL peşin harç ile 982,00-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.455,06 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL'nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE'ye gelir kaydına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.22/11/2022
Katip
Hakim
BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
"5070 Sayılı Yasanın 5.ve 22. Maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.