14. Hukuk Dairesi 2015/3038 E. , 2016/5012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.03.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar Nurcan Kerim,.............., ............ ve .................vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 114 ada 19 parsel, 114 ada 45 parsel, 121 ada 13 parsel, 112 ada 19 parsel, 111 ada 6 parsel ve 112 ada 1 parsellerde kayıtlı taşınmazların ortaklığının umuma açık olarak satış suretiyle giderilmesine, dava konusu 112 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın beyanlar hanesinde B ve C harfleri ile gösterilen yapıların bedelinin taşınmazın bedeline oranının % 51,14 olduğu anlaşılmakla, bu taşınmazın satışından elde edilecek % 51,14 oranındaki bedelin davacı ...... ............"e ödenmesine, taşınmazın üzerinde yer alan yapıların değeri düşüldükten sonra geriye kalan % 48,86 oranındaki satış bedelinin tüm paydaşlara payları oranında dağıtılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince;
Tapu kaydında malik görünen ......................"in baba adının yazılı bulunmadığı, bu kişinin İbrahim oğlu ................ olup olmadığı konusundaki tereddüdün giderilemediği, buna göre mirasçı .............."in ve eşi ............"ın mirasçısı ............... karar tarihinden önce 26.04.2013 tarihinde vefat etmesine rağmen ve .............."ın da dava tarihinden önce 04.06.2011 tarihinde vefat etmesine rağmen mirasçılarının usulüne uygun olarak davaya dahil edilmedikleri, gerekçeli kararda isimlerinin gösterilmediği,
Tüm tapularda elbirliği maliki ......... kızı .................... ile ..... kızı.................."in (.......) aynı kişiler olup olmadığının belirlenemediği ve tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmediği,.......... kızı .... ...."nin (.......) mirasçısı .............."nin dava sırasında 24.03.2013 tarihinde vefat etmesine rağmen mirasçılarının usulüne uygun davaya dahil edilmediği ve karar başlığında isimlerinin yazılmadığı,
112 ada 1 sayılı parselin tapu kaydında, elbirliği malikleri .......... ve ........."in baba adlarının yer almadığı, nüfus kaydına uygun kayıt düzeltimi yapılmadığı ve mirasçılarına dava yöneltilmediği,
112 ada 1 sayılı parselin tapu kaydında, elbirliği maliki ....... oğlu ..........."in adının nüfus kaydında ve mirasçılık belgesinde ...... oğlu ................... olarak, yine elbirliği maliklerinden ....... oğlu .........."in mirasçılık belgesi ve nüfus kaydındaki adının Veli oğlu ......... şeklinde yazılı bulunduğu, nüfus kayıtlarıyla tapu kayıtları arasındaki farklılığın giderilmediği,
Dava konusu 121 ada 13 sayılı parselin güncel tapu kaydının getirtilmediği, dava dilekçesine ekli tapu kaydı ile yetinildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, dava konusu tüm parsellerin yeni tapu kayıtları getirtilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra davacıya idari yoldan tapu kaydındaki kimlik bilgilerini nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzelttirmesi, gerektiği takdirde bu konuda dava açmak üzere yetki ve uygun bir süre verilmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltme işlemi yaptırıldıktan sonra davanın esasının karara bağlanması gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de hüküm sonucunun bir numaralı bendinde dava konusu 112 ada 1 parsel dışında kalan ve diğer parsellerde satış bedelinin tapu kayıtlarında ve mirasçılık belgelerindeki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususta hüküm sonucunun birinci bendinde karar verilmemiş olması ayrıca üzerinde muhdesat şerhi bulunan 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili oranlamalardan sonra satış bedelinin tüm paydaşlara tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken sadece hüküm sonucunun ikinci bendinde satış bedelinin hissedarlara hisseleri oranında paylaştırılmasına şeklinde karar verilmesi yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.