19. Hukuk Dairesi 2014/19165 E. , 2015/8487 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, oğullarının davalıdan yatak odası, yemek odası ve koltuk takımı aldığını, toplam bedel olan 55.000-TL" nin mallar teslim edildiğinde ödenmesi kararlaştırılarak keşide tarihi aynı olup vadeleri farklı olan 55.000-TL" lik senetlerin davalıya verildiğini, bu senetleri oğullarının imzaladığını, kendisinin de senetlerin arkasını ciro ettiğini, ancak davalının malları teslim etmediğini, buna rağmen senetlere dayalı olarak... İcra Müdürlüğün"ün 2009/667 sayılı dosyasından kendisi ve iki oğlu aleyhine icra takibi başlattığını, davalıya harici ödemeler de yaptıklarını ve çekler de verdiklerini, ancak karşılığında herhangi bir makbuz verilmediğini, daha fazla mağduriyet yaşamamak için ve baskı altında icrada kabul ve ödeme taahhüdünde bulunduğunu, taahhüdü ihlalden dolayı hapsen tazyik cezasına uğradığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine ve senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan olan alacağı nedeniyle senetlerin müvekkiline ciro yoluyla verildiğini, senetlerdeki keşideci ve lehtarın davadışı şahıslar olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli son hamil olup, asıl senet borçlusu sıfatı olmayıp, ciranta olan davacının bedelsizlik defilerini ileri süremeyeceği gibi, iyiniyetli müvekkiline karşı zaten bu def"ilerin ileri sürülmesinin de mümkün olmadığını, davacının icra tutanaklarında borcunu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğunu, beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, icra takibine konu edilen alacakların bonoya dayandığı, davacının bonolarda ciranta durumunda olduğu, kambiyo senedinin peşin alışverişe karine olduğu, davacının aksini yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, ancak davacının herhangi bir yazılı delil sunamadığı, Borçlar Kanunu kapsamında yanıltıldığını, yani hileye maruz kaldığını da iddia eden davacının bu nedene dayalı olarak 1 yıl içerisinde ikame etmesi gereken davayı yasal süre geçtikten sonra açtığı, cirantanın asıl borçlu için geçerli olabilecek def"ilere dayanamayacağı ve bunlardan faydalanamayacağı, davacının malların teslim edilmediğini yazılı belge ile ispat edemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.