11. Hukuk Dairesi 2017/1581 E. , 2017/3184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/06/2015 tarih ve 2015/56-2015/305 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin eşinin 23/05/2002 tarihinde müvekkili adına davalı banka şubesinde ... (... kızı) kimliği ile 12245368 5001 no’lu hesabı açtırdığını, müvekkilinin babasının adının nüfusta ""..."" olduğu halde halk arasında ""..."" olarak bilindiğini yine, yörede ""..."" ismindeki bayanların da ""..."" ismi ile anıldığını, banka görevlileriyle yapılan görüşmelerde hesapta 30.000,00 TL’nin üzerinde para olduğunu öğrendiklerini, hesap sahibinin müvekkili olduğunu, ilçede bu isimli başka birinin bulunmadığını, bu nedenle davalı bankada 12245368 ... no’lu hesaptaki kimlik bilgileri bulunan kişinin müvekkili ile aynı kişi olduğunun tespiti ile banka hesap kayıtlarında gerekli güncelleştirmenin yapılması, müvekkiline ait hesaptaki haksız müdahalenin önlenmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, hesapta bulunan 30.00,00 TL"nin mevduat faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu hesapta en son 2002 yılında işlem yapıldığının beyan edildiğini ve bu hali ile en son işlem tarihinden dahi 13 yıldan uzun bir sürenin geçtiğini, hesabın davacıya ait olduğu ispat edilse bile ilgili mevzuat çerçevesinde bankalarda işlem görmeyen bedellerin on yıl sonunda Merkez Bankası’na devredildiğini, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını ve muhatabının müvekkili banka olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ...’ne ait ... 12245368 no’lu hesabın 23/05/2002 tarihinde açıldığı, hesap sahibinin ... (... kızı) olarak göründüğü, ... Köyü olarak anılan ... Köyü’nde yaptırılan kolluk araştırması neticesinde köyde ... isimli bir bayan olup, kimlikteki isminin ... olduğu, köyde ... ismi ile tanındığı, baba isminin Yaşar olduğu, bu isimde baba ismi Yaşar olan başka birinin köyde bulunmadığının bildirildiği, Nüfus Müdürlüğü"nce de ... kızı ... isimli bir kişiye nüfus kayıtlarında rastlanılmadığının belirtildiği, bu itibarla ilgili hesap sahibi olarak banka kaydında ismi yer alan ... kızı ... isimli bir kişinin nüfus kayıtları ve kolluk araştırmasından da anlaşılacağı üzere gerçekte olmadığı, bu kişinin davacı ... olduğu, halk arasında kullanılan ""Ömür"" ismi ile banka hesabının açıldığı, tanık beyanlarının da bu durumu doğruladığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, ... T.C. Kimlik numaralı davacı ... ile ... Bankası ... Şube Müdürlüğü"nde hesabı bulunan 12245368 ... no’lu hesaptaki ... kızı ..."nin aynı kişi olduğunun tespiti ile işbu hesapta bulunan 30.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, davalı banka dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanmaktadır. Mahkemece davanın kabulü ile davalı bankanın davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden bahisle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ise de, 6100 sayılı HMK"nın 312/2 maddesi uyarınca ""Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez."", Aynı Yasa"nın 326/1 maddesine göre de "" Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir."" Anılan yasal düzenlemeler karşısında yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılabilmesi için davalının dava açılmasına sebebiyet vermemesi yeterli olmayıp, ilk celsede gelip davayı kabul etmesi gerektiğinden yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru olmadığından kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.017,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.