14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/18024 Karar No: 2016/5010 Karar Tarihi: 25.04.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18024 Esas 2016/5010 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/18024 E. , 2016/5010 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.10.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 831 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davalının 13.03.2012 tarihinde.......... adına kayıtlı 2/3 payı satın aldığını belirterek önalım hakkı nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı, davanın süresinde açılmadığını, davacının payın alımından haberdar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu pay satışının 13.03.2012 tarihinde yapıldığı, davanın 05.10.2012 tarihinde açıldığı, davalı tarafından satış tarihinde öğrenildiğine ilişkin olarak davacı tarafa yönelitilen yeminin kabul edilmediği, 6100 sayılı HMK"nın 229. maddesi gereğince yeminden kaçınan kimsenin yemin konusu vakıayı ikrar etmiş sayılacağı, süresinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce özetle "...Mahkemece, davacıya önalım nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davalarında hak düşürücü sürenin noter bildirimi ile başladığı, hakdüşürücü süreye ilişkin olarak yemin teklif edilemeyeceği, davanın süresi içinde açıldığı gözetilmeksizin davacının yemini eda etmediği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına Dairemizin 04.12.2014 tarih ve 2014/9798 Esas 2014/13835 Karar sayılı ilamı doğrultusunda davanın kabulü ile 831 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ... adına kayıtlı olan 2/3 payın iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. HMK"nın 297. maddesi uyarınca; mahkeme kararlarının gerekçeli olması, kararda tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir. Aynı hüküm, Anayasasının 141/3 maddesinde de benimsenmiştir. Şayet kararlar, HMK"nın 297. maddesindeki nitelikleri taşımıyorsa bu tür kararlar "gerekçeli karar" değil "sözde gerekçeli" kararlardır. Somut olaya gelince; mahkemece sadece "bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne" şeklinde gerekçesiz olarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.