
Esas No: 2005/12-730
Karar No: 2005/769
Karar Tarihi: 28.12.2005
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/12-730 Esas 2005/769 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ankara 14.İcra Mahkemesi
Günü : 12.10.2005
Sayısı : 469-619
Taraflar arasındaki “şikayet” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 14.İcra Mahkemesince şikayetin kabulüne dair verilen 29.12.2004 gün ve 2004/479-1114 sayılı kararın incelenmesi karşı taraf/alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 05.07.2005 gün ve 11187-14586 sayılı ilamı ile;
(....Alacaklının ilamların icrası yolu ile başlattığı takipte dayanak ilamın incelenmesinde, ilamda yazılı eşyaların mevcut ise aynen, değil ise her birinin ilamda belirtilen değerlerinin ayrı ayrı tahsiline karar verildiği görülmüştür. Öte yandan, ilamda hükmedilen faizin ise 13. Hukuk Dairesi tarafından ilam metninden çıkarılarak hüküm düzeltilerek onanmıştır. İlamın infazı aşamasında alacaklının borçlunun teslime hazır ettiği eşyaların aynen kavramına uymadığı, eskimiş olduğu görüldüğünden teslim almayarak ilamda belirtilen bedelleri istemesinde yasaya uymayan bir yön yoktur. İcra Mahkemesince yapılması gereken iş, ilamın hüküm bölümünün aynen infazının sağlanmasıdır. Mahkeme yorum yolu ile hüküm fıkrasını değiştiremez. Bu nedenle, geçen beş yıllık süre içinde eşyaların eskidiği de kabul edildiğinden ve aynen infazı da mümkün olmadığından ilamda belirtilen değerlerinin istenmesi yerinde olmakla borçlu isteminin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde ilamın infazını sonuçsuz bırakacak biçimde hacizlerin ve satış kararının iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Karşı taraf/alacaklı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü:
İstek, icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir.
Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/211 esas sayılı dosyasında;(alacaklı/karşı taraf) Melek tarafından 14.03.2002 tarihinde açılan dava ile (şikayetçilerden) A... İ... T... ile 1999 tarihinde evlenip, 12.04.2000 tarihinde de mahkeme kararıyla boşandıkları, çeyiz senedinde yer alan kalan eşyalarının davalılarda kaldığı, bu eşyaların aynen, olmadığı takdirde de bedellerinin davalılardan alınması istenmiş;mahkemece 20.02.2003 tarihli Mehmet Koçak tarafından düzenlenen bilirkişi raporu da (raporda mallar sayılmış özellikleri- eski ya da yeniliği , kullanılmış olup olmadığı belirtilmeden toplam 12.991.500.000 TL değer bildirilmiştir.) dayanak alınarak 18.04.2003 gün ve 2003/269 sayılı kararla değerleriyle birlikte tek tek gösterilen eşyaların mevcut ise aynen, değil ise değerlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; Davalılar vekilinin temyizi üzerine Y.13.HD 05.04.2004 tarih ve 2003/15186-2004/4728 sayılı ilamıyla, mahkeme kararı davacının faiz talebi olmadığı halde faize hükmedilmiş olması nedeniyle hükmün faize ilişkin kısmı çıkarılarak düzeltilerek onanmıştır.
Bu karara dayanılarak; Ankara 9.İcra Müdürlüğünün 2003/7324 esas sayılı dosyasında alacaklı/karşı tarafça 02.06.2003 tarihinde ilama dayalı takibe girişilmiş; menkullerin teslimi ile işlemiş faiz, yargılama vekalet ücreti, yargılama harcı ve giderlerinin faizleriyle birlikte tahsili istenmiştir.
İcra Müdürlüğünce borçlulara 10.659.553.616 TL alacak için Örn.53 icra emri gönderilmiş; Menkul teslimine ilişkin Örn.54 icra emri ile de dayanak ilamda geçen malların aynen teslimi, aynen teslimleri mümkün olmadığı takdirde de 12.427.000.000 TL nin yasal faizleri ile tahsili ihtar olunmuştur. 05.06.2003 tarihli müdürlük kararıyla da borçlular üzerine kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulmuştur. Borçlular vekiline üç adet içlerinde ne olduğu belirtilmeyen tebligatlar 13.06.2003 tarihinde tebliğ edilmiştir.
02.06.2003 tarihinde ayrıca ihtiyati haciz kararı da alınarak alacaklı vekilinin aynı tarihli talebi üzerine 18.06.2003 tarihinde haciz zaptı düzenlenmiş;işyeri adresinde düzenlenen tutanakta geçen matkap vs gibi mallar aynen bırakılmış; aynı tarihte düzenlenen tutanakta da evde tespit olunan eşyalar (kullanılmış açıklaması ile tespit olunarak) hazır bulunan G... T... ’a yediemin sıfatıyla teslim edilmiştir.
20.06.2003 tarihinde borçlular vekili icra müdürlüğüne müracaatla eşyaların bulunduğu adres bildirilmiş; talep halinde alacaklı yana teslim edileceği açıklanmıştır.26.06.2003 tarihinde alacaklı vekili eşyaların teslimi, aksi halde borç miktarı kadar menkul malın haczi talebinde bulunmuştur.
26.06.2003 tarihinde borçluların gösterdiği adreste haciz yapılmış; ilamda geçtiği belirtilen mallar (eski ya da yeni gibi bir açıklama yapılmadan, bir kısmına kullanılmış ifadesi eklenerek ) zapta geçirilmiş, alacaklı vekili: bu malların ilamda geçen mallar olmadığını kabul etmediklerini bildirmiş; borçlular vekili her iki zabıtta da yer alan eşyaların ilama konu eşyalar olduğunu, beyan etmiştir.
Alacaklı vekilinin eşyaların haczi ve muhafazası talebi icra müdürünce reddedilmiştir. Yine 26.06.2003 tarihinde borçlu F... ’ye ait taşınmazın kıymet takdiri yapılmış; bilirkişilerden 27.06.2003 tarihli rapor alınmıştır. Bu arada mahkeme kararı temyiz edildiğinden borçlular vekili 18.06.2003 tarihli dilekçesiyle taşınmazın teminat olarak kabulünü ve tehiri icra kararı için süre verilmesini istemiş; talebi kabul edilmiştir. Borçlu F... vekiline 103 davet kağıdı gönderilmiş; 26.06.2003 tarihinde tebliğ edilmiştir.
03.07.2003 tarihinde alacaklı vekili ; ...”2-yine borçlular vekili Ankara Asliye 7.Hukuk Mahkemesi kararında belirtilen eşyaların taraflarınca hazır edildiğini beyan etmesi üzerine eşyaların teslimi için beyan edilen adrese gidilmiş ise de, ancak eşyaların kararda gösterilen eşyalar olmadığı, kullanılmış ve yıpranmış olduğu tarafımızdan gözlenmiş aynen teslim kabul edilmemiştir. Bu nedenle aynen teslim mümkün olmadığından eşyaların değerlerinin nakit olarak tahsiline de karar verildiğinden eşyaların toplam değeri olan 12.427.000.000 TL nin tahsil edilmesine karar verilmesini” şeklinde talepte bulunmuştur.
İcra Müdürlüğünün 04.07.2003 tarihli kararıyla; alacaklı vekilinin açıklanan talebinin dava ve takip konusu eşyaların aynı olup olmadığının tespiti dairelerince mümkün olmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Alacaklı vekili 20.05.2004 tarihli talebinde: 12.427.000.000 TL nin takip tarihi olan 02.06.2003 tarihinden itibaren işleyecek faizleri ve Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından hükümde belirtilen diğer ferilerinin icra masrafları ve icra vekalet ücretinin tahsili amacıyla haciz konulan taşınmazın satışının yapılarak paraya çevrilmesi için Ankara Gayrimenkul Satış(22) Müdürlüğüne dosyanın gönderilmesini istemiştir.
İcra Müdürlüğü 20.05.2004 tarihli kararıyla : alacaklı vekilinin talebi yerinde görülerek hacizli taşınmazların satışına karar verilmek üzere dosyanın Gayrimenkul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.
Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2004/411 esas sayılı dosyasında 21.05.2004 tarihli karar gereği borçlu Fevzi’ye ait taşınmazın 29.05.2004 tarihinde fiilen haczi ve kıymet takdiri yapılmıştır. Kıymet takdir raporu borçlular vekiline 24.06.2004 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Eldeki şikayet dosyasında verilen 14.10.2004 tarihli kararla satışın durdurulmasına karar verilmiştir.
Şikayetçi/borçlular vekili 04.06.2004 tarihli eldeki şikayet başvurusu ile taşınmaz satış kararının iptalini istemiştir.
İcra Mahkemesi şikayetin kabulüne karar vermiş; karşı taraf/alacaklı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece bu karar önce onanmış ise de karşı taraf/alacaklı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçe ile bozulmuştur.
Mahkeme; önceki kararında direnerek “şikayetin kabulüne, Ankara 9.İcra Müdürlüğünün 2003/7324 esas sayılı dosyasından davacı Ferhat Taş adına kayıtlı Ankara Mamak 36291 ada 9 parsel numaralı gayrimenkul üzerine konulan haciz ve satış işlemlerinin iptaline” karar vermiştir.
Direnme kararını karşı taraf/alacaklı vekili temyize getirmektedir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ilama dayalı takip sırasında borçlular tarafından ilamda geçen malların teslimine karşın alacaklı yanın “bu malların ilamdaki mallar olmadığı gerekçesiyle” aynen teslimi kabul etmeyip bedelinin tahsilini istemesinin, aynen teslimi kabul etmeme nedenlerini daha sonra “malların eski ve kullanılmış olduğu” gerekçesine dayandırmasının ve bu hususun icra müdürlüğünce de kabul görerek bedele yönelik talep karşılanmak üzere borçlulardan birisinin haczedilen taşınmazının icraen satışına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İlkin belirtmekte yarar vardır ki,
Alacaklının ilamlı icra takibi yapabilmesi için elinde bir mahkeme ilamı yada kanunların ilam niteliğinde kabul ettiği bir belgenin bulunması gerekir. Mahkeme kararının davanın taraflarına verilen mühürlü örneklerine ilam denilmektedir. İlam eda veya müspet tespit hükmü içermelidir.
İlamlı icra, ilamın dayanak olarak eklendiği takip talebi ile başlar ve icra müdürlüğünce borçluya bir icra emri gönderilir. İcra emrinin ilama ve takip talebine uygun düzenlenmesi gerekmektedir. İcra emri ile borçluya ilamda yazılı olan borcu belli bir süre içinde ödemesi ya da teslim etmesi, aksi halde zorla yerine getirileceği ihtar olunur.
İcra Dairesi, ilamların hüküm bölümünü aynen infazla görevlidir. İcra Mahkemesinin de hükümde yer almayan bir hususta yorum yoluyla sonuca gitmesi olanağı yoktur. Bu bakımdan takibe konu ilamın hüküm kısmı ilamlı icranın şeklini de belirler.
Şu durumda; somut olayda, hüküm bölümü taşınır(menkul) teslimine olmazsa bedelinin tahsiline ilişkin olan ilama dayanılarak ilamlı takip yapılmış olduğundan, öncelikle menkul(taşınır) teslimine ilişkin kanun hükmü uygulanacaktır.
Menkul (taşınır) teslimi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 24.maddesinde düzenlenmiş;
“Bir menkulün teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o şeyin teslimini emreder.
İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa mümesillerinin adları ve soyadları ile şöhret ve ikametgahları hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunun şeyin neden ibaret olduğu, ilamın tarih ve numarası ve tetkik merciiden veya temyiz yahut iadei muhakeme yoliyle ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam olunacağı yazılır.
Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan menkul veya misli yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya verilir.
Yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın haciz yoliyle tahsil olunur. Menkul malın değeri, ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra memuru tarafından takip tarihindeki (4949 sayılı yasanın 6.maddesi ile "haczin yapıldığı tarihteki" olarak değiştirilmiştir.) rayice göre takdir olunur.
Hükmolunan menkulün değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmıyan yerlerde icra memuru tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir.
İlgililerin bu hususta tetkik merciine şikayet hakları vardır.
26 ncı maddenin 3 ve 4 üncü fıkraları, gemi siciline kayıtlı olmıyan gemiler hakkında da uygulanır”
hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; takibe konu ilam evlilik birliği içinde kullanılan ve boşanma nedeniyle iadesi istenen çeyiz eşyalarına ilişkindir. Ne mahkemenin kararına dayanak aldığı bilirkişi raporunda ne de ilamın hüküm fıkrasında eşyaların kullanılmış olup olmadıkları ve vasıfları çok açık şekilde belirtilmemiş sadece cins ve değerlerine yer verilmiştir.
Alacaklı taraf 02.06.2003 tarihinde ihtiyati haciz kararı almış;aynı tarihli talep üzerine 18.06.2003 tarihinde haciz zaptı düzenlenmiş; aynı tarihte düzenlenen tutanakta da kullanılmış açıklaması ile tespit olunan eşyalar hazır bulunan Gülbahar Taş’a yediemin sıfatıyla teslim edilmiştir.
İcra Müdürlüğünce yukarıda açıklanan şekilde icra emri gönderilmesi üzerine borçlu taraf eşyaları teslime hazır olduğunu ve adresini bildirmiş; alacaklı vekilinin de hazır olduğu 26.06.2003 tarihli haciz işlemi sırasında ilamda yazılı olan eşyalar olduğunu bildirdiği daha önce de ihtiyati haciz sırasında yediemin olarak aynı adresteki Gülüzar Taş’a bırakılan aynı eşyaları teslim etmiştir. Ne var ki, alacaklı vekili teslim edilen eşyaların ilamdaki eşyalar olmadığı iddiasında bulunarak aynen teslimi kabulden kaçınmış; bedelinin tahsili taleplerine esas olmak üzere mallar üzerinde haciz uygulanmasını istemiştir.Alacaklı vekilinin eşyaların haczi ve muhafazası talebi icra müdürünce reddedilmiştir.
Gerek 18.06.2003 tarihli ihtiyati haciz gerekse, 26.06.2003 tarihli haciz tutanaklarında takibe konu taşınır malların (çeyiz eşyalarının) kullanılmış olduğu ve değerleri yazılmıştır.
Eldeki şikayet üzerine icra hakimliğince; borçlunun teslime hazır olduğun eşyaların ilamdaki eşyalar olup olmadığını tespite yönelik olarak ilama dayanak teşkil eden bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişiye inceleme yaptırılmış; bilirkişi 01.12.2004 tarihli raporunda, eşyaların aynı eşyalar olduğunu bildirmiş; rapor tarihindeki değerlerine yer vermiştir.
Şu durumda; borçlunun teslime hazır olduğunu bildirdiği eşyaların ilamın hüküm fıkrasında yer alan eşyalarla aynı olduğu, alacaklı tarafın aynen teslimi kabulden kaçınmasının yasal olmadığı usulünce belirlenmiştir.
1999 yılında kurulan evlilik içinde kullanılan, 2000 yılında açılan boşanma davasının devamı boyunca borçluda bulunan ve 2002 yıllarında da aynen iade ve tazminata konu edilen, kullanılmamaları konusunda ilam aşamasına kadar üzerinde herhangi bir tedbir bulunmayan eşyaların yeni ve kullanılmamış olması düşünülemeyeceği gibi aksine eski olmaları da olağandır. Takibe dayanak ilamda eski ya da yeni oldukları konusunda bir vasıf belirlemesi de yoktur.
Diğer taraftan, karşı taraf/alacaklı vekilinin ilamda yazılı eşyaların yenilerini talep etmesi hakkaniyete uygun düşmediği gibi şikayetçi borçlular iyi niyetli zilyet olup kalanı vermekle yükümlüdür.
Eski ve kullanılmış olmaları , bilirkişi incelemesi ile ilamdaki eşyalar olduğu açıkça tespit olunan bu eşyaların aynen teslim edilmiş olduğu olgusunu değiştirecek bir yön olmayıp, ilamda “kullanılmamış” oldukları konusunda bir açıklamaya da yer verilmediğine göre icra müdürlüğünün ilamı yorumlayarak eski ve kullanılmış oldukları gerekçesiyle infaz etmemesi yerinde ve yasal da değildir.
Açıklanan nedenlerle; İcra Hakimliğinin şikayetin kabulü yönündeki direnme kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gerekmiştir.
S O N U Ç : Karşı taraf/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına gerek olmadığına, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.12.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.