İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında garanti sözleşmesi bulunduğunu, teminat altına alına kredinin ödenmediğini, davalı şirketib maddi sıkıntılar içinde olduğunun ve ödemelerini tatil edildiğinin öğrenildiğini, İİK’nın 177. madde şartlarının gerçekleşmiş olduğunu ileri sürerek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin kefalet sözleşmesi niteliğinde olduğu ve sözleşmenin geçerli olmaığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tğm dosya kapsamına göre şirketin borca batık olduğu, şirketin dava süresinde maddi durumunun dah akötüye gittiği, karar durulmasından birkaç gün önce açılan kontkordatoı davasının bekletici mesele yapılması talebinin iyi niyetli olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından İİK 179. maddesi uyarınca iflas talep edilen davada borca batıklık araştırmasına gerek olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin garanti sözleşmesi olduğu, kefalet sözleşmesi olmadığı, davalının borçltan soumlu olduğu, düzenlenen bilirkişi raporuna göre ödemelerin tatil edildiği, konkordato talebinin 3 yıl süren davada karar duruşmasından iki gün önce yapılmasının iyi niyetli olmadığı, 3 yıllık yargılama sürecinde davalının mali durumunun iyice bozulduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle kural olarak konkordato davası devam ederken iflas kararı verilemeyeceği ancak somut olayda davacının iyiniyetine ilişkin gerekçenin Dairemiz’ce de kabul edilmiş olmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.