Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2005/19-723
Karar No: 2005/767
Karar Tarihi: 28.12.2005

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/19-723 Esas 2005/767 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2005/19-723 E.  ,  2005/767 K.

    "İçtihat Metni"

     

    Mahkemesi

    :

    Isparta Asliye 2.Hukuk Mahkemesi

    Günü

    :

    13.09.2005

    Sayısı

    :

    421-471

     

     

     

     

     

     

     Taraflar arasındaki “itirazın iptali“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Isparta 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.05.2004 gün ve 2002/651 E. 2004/350 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 30.03.2005 gün ve 2004/9336 – 2005/3362 sayılı ilamı ile,

    (...Davacı vekili, taraflar arasında abonelik sözleşmesi akdedildiğini, davalı abonenin elektrik kullanımından kaynaklanan fatura kapsamındaki borçlarını ödememesi nedeniyle, aleyhine takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    Davalı vekili, takibe konu yapılan fatura dönemlerinde müvekkili abonenin elektrik kullanımı olmadığını, işyerini tahliye ettiğini, böylece abonelik sözleşmesinin zımnen iptal olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

    Mahkemece, enerji kullanımına konu olan yeri davalının tahliye etmesiyle abonelik sözleşmesinin zımnen ortadan kalktığı ve tüketimden davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

    Davalı, davacıyla abone sözleşmesi yapmış ve elektrik kullandığı yeri tahliye ettiğine ilişkin davacıya herhangi bir başvurusu bulunmamıştır. Bu durum karşısında sözleşme gerekleri uyarınca kullanılan akım bedelinden sorumlu tutulması gerekirken kesin kanıt oluşturmayan belgelerle orayı tahliye ettiği nedenine dayanılarak davanın reddedilmiş olması yanlıştır..)

    Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili 

    HUKUK GENEL KURULU KARARI 

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.12.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY 

    Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı, Yüksek Daire tarafından “davalı, davacıyla abone sözleşmesi yapmış ve elektrik kullandığı yeri tahliye ettiğine ilişkin davacıya her hangi bir başvurusu bulunmamıştır. Bu durum karşısında sözleşme gerekleri uyarınca akım bedelinden sorumlu tutulması gerekirken, kesin kanıt oluşturmayan belgelerle orayı tahliye ettiği nedenine dayanılarak davanın reddedilmiş olması yanlıştır” gerekçesiyle bozulmuştur.

    Davacı idare aboneliğin sona erdirilmediği nedenine dayanarak davalının sorumlu bulunduğunu iddia etmektedir. Mensupları bulunduğumuz 13. Hukuk Dairesinin sapma göstermeyen İçtihat ve uygulamaları, benzer şekilde abonelik sözleşmesinin ayakta tutulduğu, sözleşmenin sona erdirilmediği hallerde kullanıcının başkası olması durumunda dahi sözleşmenin tarafı olan abonenin kullanıcıyla birlikte sorumlu olacağı şeklindedir. Ancak somut olayda Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesinin bozma gerekçesindeki tahliye olgusunun kesin delillerle kanıtlanamadığına ilişkin görüşüne, dosyadaki mevcut işin terkinine dair 27.7.1985 tarihli belge, muhtarlıkça düzenlenen 1985 yılından 2001 yılına kadar o yerde Ahmet Boytekin adlı kişinin oturduğuna ilişkin belge ve davalının 26.2.1996 tarihinden beri DSİ 2. Bölge Müdürlüğünde çalıştığına ilişkin kurum yazıları karşısında, katılmamız mümkün değildir. Kaldı ki iş yeri olan bu yerde, 13.1.1999 ile 5.5.2002 tarihleri arasında uzun bir süre elektriğin kesik olduğu, davacı idareye ait tüketim dökümünden de anlaşılmaktadır.

    Davalı taraf, davacı kuruma 7.5.2002 tarihli başvurusunda “davaya konu tüketimin yapıldığı yerin anaokulu olarak 20 yıl önce işletildiği, işletmeyi sürdüremedikleri için bütün işlemleri Maliye, Belediye ve TEDAŞ da kapattıklarını” bildirmiştir. Davacı kurum, abone sözleşmesini dosyaya ibraz edememiştir.

    Davacı kurumca davalının sorumlu olması nedeni sadece, başlangıçtaki Belediye ile abonelik sözleşmesinin varlığının davalı tarafın kabulüne dayanmaktadır. Oysa davalı taraf bu ilişkisinin 31.1.1985 tarihinde bittiğini de söylemiş ve bunu 27.7.1985 tarihli belge ile kanıtlamıştır. Elektrik bedelinin uzunca bir süre ödenmemesi karşısında dahi hareketsiz kalan davacı kurumun aradan 17 yıl geçtikten sonra ibraz dahi edilemeyen sözleşmenin feshedildiğinin davalı tarafça ispatını istemesi iyi niyet kuralları ile bağdaşmaz. Bu sebeplerle somut olayın özelliğine göre sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz. Davanın reddine ilişkin mahkeme kararının onanması gerektiğini düşünüyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi