
Esas No: 2015/3014
Karar No: 2016/5004
Karar Tarihi: 25.04.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/3014 Esas 2016/5004 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.10.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile 777 ve 1579 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine, satış bedelinin veraset ilamı ve tapu kaydındaki oranlarına göre paydaşlara ödenmesine; 619 sayılı parseldeki taşınmazın üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinin ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/340 Esas, 2012/733 Karar sayılı ilamına göre 619 sayılı parsel üzerindeki zemin kat, 1. kat ve 2. kattan ibaret binanın ... tarafından yapılmış olduğunun tespitine karar verildiğinden satış bedelinin % 15,85"inin davalı ..."e verilmesine, % 84,15"i arsa değerinin satış bedelinin tapu kaydındaki ve veraset ilamındaki paylarına göre paydaşlara ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ve davacı ... vekili sadece 619 parsel sayılı taşınmaz yönünden ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; dava konusu 619 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zemin kat, 1. kat ve natamam 2. kattan ibaret binanın davalı ... tarafından yapılmış olduğunun tespitine dair....... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/340 Esas, 2012/733 Karar sayılı ilamına göre oranlama yapılırken 619 parsel sayılı taşınmazın arsa değeri ve bina değerinin toplam değeri üzerinden oranlama yapılması gerekirken diğer taşınmazların bedelleri de sehven oranlama hesabına katılarak oranlamada hata yapılmıştır. Her ne kadar ortaklığın giderilmesi davalarında taşınmazın keşif sırasında belirlenen değerinin davaya etkisi olmasa da binanın arsaya oranlamasında değer tespiti önem kazanmakta ve hatalı sonuca ulaşılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle 619 parsel sayılı taşınmazın arsa bedeli belirlenerek arsa değeri ile bina değeri toplamı üzerinden oranlama yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan 619 parsel sayılı taşınmaz yönünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 25.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.