12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/28506 Karar No: 2011/9362
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/28506 Esas 2011/9362 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/28506 E. , 2011/9362 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/08/2010 NUMARASI : 2009/777-2010/991
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE; 2)Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Antalya 7. İcra Müdürlüğünün 2005/10124 E.sayılı takip dosyasında Havva Gülmez tarafından Y... K... aleyhine ilamda müşterek çocukları B... K... için hükmedilen iştirak nafakasının takibe konu edildiği, küçüğün 4.3.2008 tarihinde reşit olmasından sonra Antalya 4. Aile Mahkemesinin 5.2.2010 tarih ve 2009/629 E. 2010/126 K.sayılı ilamı ile Burcu Koç"a bağlanan aylık 300 TL yardım nafakasının da aynı takip dosyasından borçlu Y... k..."a 4-5 örnek icra emri gönderilerek tahsilinin talep edildiği görülmektedir. Küçüklere bağlanan iştirak nafakası, küçüğün ergin olduğu tarihte kendiliğinden sona erer. Bu tarihten sonra reşit olan çocuk mahkemeye müracaatla anne ya da babasından yardım nafakası talep edebilir.Mahkemece bu istemin kabulü halinde ilam, reşit olan çocuk tarafından anne ve babasına karşı ayrı bir icra takibine konu yapılmalıdır. İştirak nafakasının tahsil edildiği icra dosyasından yeni bir icra emri gönderilerek yardım nafakasınında tahsili istenemez. O halde mahkemece, Antalya 7. İcra Müdürlüğünün 2005/10124 sayılı takip dosyasında alacaklı olan H.... G..."in de davaya dahil edilerek, iştirak nafakasının, küçüğün reşit olduğu tarihte kendiliğinden sona ereceği hususun da gözönüne alınarak, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda küçüğün reşit olduğu tarih itibariyle nafaka borcunun bulunup bulunmadığı gerektiğinde bilirkişiye de başvurulmak suretiyle belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.