12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1657 Karar No: 2019/11680 Karar Tarihi: 10.12.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1657 Esas 2019/11680 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin taksirle yaralaması suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak kararın temyiz edilmesi sonucunda, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olduğu tespit edildi ve karar bozuldu. Olayın kronolojisi değerlendirildiğinde, sanık ve mağdur arasında sözlü olarak başlayıp fiziksel kavgaya dönüşen ve sonucunda mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve 4. derecede kemik kırığına neden olacak şekilde yaralanmasının görüldüğü belirtildi. Ancak mahkeme, sanığın taksirle hareket ettiği kabul edilmelidir. Mahkeme sonucunda sanık TCK' nın 89/1-2/b maddesi gereği cezalandırılmalıdır. Kararda geçen kanun maddeleri TCK'nın 89/1, 89/2, 62, 52/2-4 maddeleridir.
12. Ceza Dairesi 2019/1657 E. , 2019/11680 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğü giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK"nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL"ye kadar (3000 TL dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, bununla birlikte sanık hakkında taksirle yaralama suçundan 07/07/2015 tarihinde verilen 2.240 TL adli para cezasından ibaret mahkumiyet hükmüne karşı katılan vekilince suç vasfına ilişkin temyiz itirazında bulunulduğu anlaşılmakla, esasa yönelik yapılan incelemede; Oluş, dosya kapsamı, katılanın aşamalarda değişmeyen şekilde "kendisinin sanığı belinden tutup ittirmeye çalışırken, sanığın kendisinin belinden sararak ittirdiği ve düşürmeye çalıştığı, bu esnada belinden sarılı olduğu için merdivenlerden sanığın ittirmesi neticesinde düştükleri ve yere düştüğünde sanığın yumruklarını vurmaya devam ettiği" yönündeki beyanı ve bunu doğrulayan doktor raporu bir arada değerlendirildiğinde, olay tarihinde sanık ile katılan arasında sözlü olarak başlayıp fiziksel kavgaya dönüşen ve katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve 4. derecede kemik kırığına neden olacak şeklinde yaralanması ile neticelenen olayda, sanık hakkında TCK"nın 86/1, 87/3. maddeleri gereğince mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, "somut olayın oluş şekline göre sanık ve katılanın boğuşma esnasında birlikte merdivenlerden yuvarlanmaları neticesinde katılanın vücudunda çökme kırığı meydana geldiği, sanığın dikkat ve özen yükümlülüğüne uymayarak katılanı ittirmesi sonucu buna bağlı, buna özgü ve beklenen bir tehlikenin değil çok daha farklı gerçekleşen ağır ve başka sonuç doğuran bu olayla ilgili olarak en azından taksirle hareket ettiğinin kabulü gerekeceği mahkememizce sanığın TCK"nın 23. madde gereği TCK"nın 89/1-2/b maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği" şeklindeki hatalı gerekçe ile sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.