Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Kural olarak borçluların her türlü mallarının, haklarının ve alacaklarının haczi mümkündür. Bir mal veya hakkın haczedilememesi için İcra ve İflas Kanunda ya da özel kanununda düzenleme bulunması zorunludur. Somut olayda borçlu şirketin belediyeler nezdinde bulunan ve yapı denetim faaliyetlerinden kaynaklanan alacakları üzerine haciz konulduğu anlaşılmıştır.
Borçlu yapı denetim şirketinin, verdiği yapı denetim hizmetinden kaynaklanan hak ve alacaklarının haczinin mümkün olmadığına dair İcra ve İflas Kanunda yasal bir düzenleme bulunmadığı gibi, bu konuda özel bir yasa hükmü de mevcut değildir. Mahkeme gerekçesinde dayanak yapılan 4708 Sayılı Yasa"nın uygulanmasına ilişkin Yapı Denetim Yönetmeliği"nin 25. maddesindeki düzenleme belediyenin borçları için yapı denetim hesabındaki paranın haczedilemeyeceğine ilişkin olup, olayda uygulama yeri yoktur.
O halde, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü ile haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.